Ana Sayfa
�ns�z
1.Say� ��indekiler
1.Say�daki Yazarlar
�lanlar & Duyurular
Tan�t�mlar & Konferanslar
MP3 format�nda
 
Sitede Yaz�lar�n�z�n Yay�nlanmasini �stiyor musunuz?
Bas�nda T�rk �slam Birli�i
 

Prof. Dr. � Marmara �niversitesi �lahiyat Fak�ltesi ��retim E. �yesi

Salih TU�

1930 y�l�nda �stanbul�da do�du. �stanbul �niversitesi Hukuk Fak�ltesini bitiren Tu�, 1963 y�l�nda ��slam Vergi Hukukunun Ortaya ��k���� ve 1969 y�l�nda ��slam �lkelerinde Anayasa Hareketleri� adl� eserleri kaleme ald�.

 

�NUTUK� TA YER ALAN �LKELER ARASI
�B�RL�K� ARAYI�LARI

�Nutuk�ta yer alan ve �st� �rt�l� bi�imde belki de sat�r aralar�nda temay�l�n� ifade etti�i ancak sonucunu �ok sonraki nesillere b�rakt��� bir di�er y�neli�i ise, T�rk-�slam d�nyas� ile ilgili �Sulh i�inde birlik� bi�iminde oland�r diyebiliriz.

 �stiklal sava�� �ncesi, sava� i�i ve T�rkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulu�u ile, sava� sonras� ilgili olaylar� ve bunlar�n tahlili ve �Osmanl� Hanedan Saltanat��ndan �Millet Hakimiyeti� (Milli Hakimiyeti) ne do�ru ilerleyi�te Misak-� Milli Hudutlar� i�inde kalan siyasi, hukuki, sosyal co�rafyadaki geli�melerin mahiyeti, �Nutuk�ta, bizzat Cumhuriyet rejiminin kurucusu Gazi Mustafa Kemal taraf�ndan pek g�zel a��klanmakta ve gelecek nesillerin dikkatlerine sunulmaktad�r.

Hi� ��phesiz kendi askeri mesle�i alan�nda b�y�k bir stratejist ve taktisyen olan Mustafa Kemal Atat�rk, ayn� dehas�n� sivil-siyaset alan�nda da uygulama alan�na aktarabilmi� bir liderdir. �stiklal Sava�� esnas�nda ve sonras� Cumhuriyet y�llar�nda Kuzey kom�ular�, Bat� devletleri ve hatta Afganistan gibi uzak, �ran gibi yak�n kom�ular, Balkan �lkeleri ile giri�ti�i sulhane ili�kiler onun d�� politikas�nda att��� ve faydal� sonu�lar�n� dev�irdi�i �nemli stratejik ad�mlard�r.

Bu �nemli sulhane d�� politika giri�imleri aras�nda �Lozan Antla�mas��, 1917'den itibaren kuzeyde yeni kurulmakta olan Sovyetler ile dostane ve uluslararas� dengelere dayal� ili�kiler, �Hatay Anla�mas��, �Balkan Pakt��, �Sadabad Pakt��, Afganistan ile dostane ili�kiler somut �rnekler olarak zikredilebilir.

Deneme mahiyetinde kaleme ald���m�z bu k�sa makalemizde s�z konusu etti�imiz �Nutuk�ta yer alan ve �st� �rt�l� bi�imde belki de sat�r aralar�nda temay�l�n� ifade etti�i ancak sonucunu �ok sonraki nesillere b�rakt��� bir di�er y�neli�i ise, T�rk-�slam d�nyas� ile ilgili �Sulh i�inde birlik� bi�iminde oland�r diyebiliriz.

�Nutuk�ta da yer yer a��kland��� gibi T�rkiye Cumhuriyeti'nin kurulu� ama�lar� aras�nda �Ulus Devlet� bi�iminde bir olu�um hedeflendi�i, Osmanl� Saltanat idaresinin la�v edilip (Kas�m 1922) onun yerini Millet irade ve hakimiyetine dayanan bir siyasi yap�n�n ortaya ��kar�lmas�nda da a��k�a g�r�lmektedir. �kinci ad�m olarak Osmanl� Hanedan�n�n temsil etti�i Hilafete �e�itli siyasi, hukuki ve sosyal gerek�elere dayanarak son verilmesi de bu olu�umda g�zden uzak tutulmamas� gereken hususlardand�r. Bu son vermede �nemli bir gerek�e olarak: �Hilafet�in H�k�met ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen m�ndemi� bulundu�u gerek�e g�sterilmek suretiyle, Hilafet makam�n�n ilga edildi�i kanun ��kar�larak ilan edilmi�tir. (Kanun No:431, Tarih: 26 recep 1342; 3 Mart 1924).

 Turani milletlerin ve �slami toplumlar�n birli�i bi�iminde esasen Cumhuriyet'in kurulu�undan �nce de Osmanl� d�neminde sosyal, fikri ve siyasi alanda ortaya ��kan cereyanlar�n te�his ve tahlillerin derinlemesine bir bi�imde �Nutuk�ta s�z konusu edildi�ini de g�rebilmekteyiz. Bu konular ile ilgili olarak belki denilebilir ki, d�nya tarih�isi �ngiliz tarih�i Wells'in g�r�� ve tahlillerinin Mustafa Kemal Atat�rk �zerinde belli �l��de bir iz b�rakt���, �Nutuk�ta yer alan paragraflarda takip edilebilmektedir. Saltanat idaresinin la�v� ve �zellikle �slam D�nyas�nda Osmanl� Hilafet idaresinin o g�nk� �artlarda ortaya ��kard��� meselelerin T�rkiye bak�m�ndan bir sonuca ba�lanmas� bak�m�ndan �nem arzeden ve muhtemel bir ��slam Birli�i� y�n�nde gelecek nesiller i�in yol g�sterici dersler ve umdeler ta��yan bizzat O'nun kaleminden ��km�� �Nutuk�taki �u g�r��lerini aynen naklederek yaz�m�za son vermeyi ve ilgili sonu�lar� ��karmay� okuyucular�m�za b�rakmay� uygun buluyoruz. (daha fazla bilgi i�in bkz: Nutuk, �stanbul 1963, C.II, s.683-710 ve �zellikle s.710-714)

�Hilafet meselesi hakk�nda halk�n teredd�t ve endi�elerini izale i�in verdi�im izahat; Hilafet meselesi hakk�nda, halk�n teredd�t ve endi�esini izale i�in, her yerde l�zumu kadar beyanat ve izahatta bulundum. Kati olarak ifade ettim ki, �milletimizin kurdu�u yeni devletin mukadderat�na, muamelat�na, istiklaline, unvan� ne olursa olsun hi� kimseyi m�dahale ettirmeyiz! Milletin kendisi kurdu�u devleti ve onun istiklalini muhafaza ediyor ve ilelebet muhafaza edecektir!�

Millete anlat�m ki, �slam��mul bir devlet tesis etmek vazifesiyle m�kellef tahayy�l edilen bir halifenin vazifesini ifa edebilmesi i�in, T�rkiye Devleti ve onun bir avu� n�fusu, halifenin emrine tabi tutulamaz. Millet, buna raz� olamaz! T�rkiye halk� bu kadar azim bir mesuliyeti, bu kadar gayr-i mant�ki bir vazifeyi deruhde edemez.

Milletimiz, as�rlarca, bu vahi nokta-i nazardan hareket ettirildi. Fakat ne oldu? Her gitti�i yerde milyonlarca insan b�rakt�. Yemen ��llerinde kavrulup mahvolan Anadolu evlatlar�n�n miktar�n� biliyor musunuz? Dedim. Suriye'yi, Irak'� muhafaza etmek i�in, M�s�r'da bar�nabilmek i�in, Afrika'da tutunabilmek i�in ne kadar insan telef oldu, bunu biliyor musunuz? Ve netice ne oldu g�r�yor musunuz? Dedim.

Halifeye, d�nyaya meydan okutmak ve onu umum �slam umuruna tasarruf sahibi k�lmak fikrinde olanlar, bu vazifeyi yaln�z Anadolu halk�ndan de�il, onun sekiz misli n�fustan m�rekkep olan b�y�k �slam k�tlelerinden talep etmelidir! Yeni T�rkiye'nin ve yeni T�rkiye halk�n�n, art�k, kendi hayat ve saadetinden ba�ka d���necek bir �eyi yoktur�ba�kalar�na verecek bir zerresi kalmam��t�r' dedim.

Di�er bir noktay� da, halk nazar�nda tebar�z ettirmek i�in �u beyanatta bulundum: Bir an i�in farz edelim ki, dedim; T�rkiye, mevzubahis vazifeyi kabul etsin� b�t�n alemi �slam'� bir noktada tevhid ederek sevk-i idare etmek gayesine y�r�s�n ve muvaffak dahi olsun! Pekala ama, taht-� tabiiyet ve idaremize almak istedi�imiz, milletler, derlerse ki bize, b�y�k hizmetler ve muavenetler yapt�n�z, te�ekk�r ederiz. Fakat, biz m�stakil kalmak istiyoruz. �stiklal hakimiyetimize kimsenin m�dahalesini muvaf�k g�rmeyiz! Biz kendi kendimizi sevk ve idareye muktediriz!

O halde, T�rkiye halk�n�n b�t�n mesai ve fedakarl��� sadece bir te�ekk�r ve dua almak i�in mi ihtiyar olunacakt�r?! G�r�l�yor ki, bir hava � heves i�in, bir vehm � hayal i�in, T�rkiye halk�n� mahvetmek istiyorlard�. Hilafet ve halifeye vazife ve salahiyet vermek fikrinin mahiyeti bundan ibaretti.

Efendiler, halka sordum; bir devlet-i �slamiye olan �ran veya Afganistan, halifenin herhangi bir salahiyetini tan�r m�? Tan�yabilir mi? Hakl� olarak tan�yamaz. ��nk� devletin istiklalini, milletin hakimiyetini muhildir.

Millete, �unu da ihtar ettim ki, kendimizi, cihan�n hakimi zannetmek gafleti, art�k devam etmemelidir. Hakiki mevkiimizi, d�nyan�n vaziyetini tan�mamaktaki gafletle, gafillere uymakla milletimizi s�r�kledi�imiz felaketler yeti�ir! Bile bile ayn� faciay� devam ettiremeyiz!

Efendiler, �ngiliz M�verrihlerinden Wells, iki sene evvel inti�ar eden, bir tarih yazd�. Eserinin son sahifeleri (d�nya tarihinin m�stakbel safhas�) unvan� alt�nda bir tak�m m�talaat� ihtiva eder.

Bu m�talaatta istihdaf olunan mesele;

�Un gouvernement federal mondial� �cihan��mul bir ittihadi h�k�met�tir.

Wells, bu mephaste, cihan��mul bir ittihadi h�k�metin nas�l tesis olunabilece�ini ve b�yle bir devletin esasl� baz� farik hatlar� hakk�ndaki tasavvurlar�n� serdediyor ve adaletin ve tek bir kanunun saltanat� alt�nda k�remiz nas�l bir halde bulunacakt�; bunu tahayy�l ediyor.

Wells, �b�t�n hakimiyetler, tek bir hakimiyet i�inde izabe olunmazsa, milliyetlerin fevkinde bir kuvvet ��kmazsa d�nya mahvolacakt�r� diyor ve �hakiki devlet, asri hayat �eraitinin bir zaruret haline getirdi�i cihan h�k�meti m�ttehidesinden ba�ka bir �ey olamaz�; �muhakkakt�r ki insanlar, kendi icatlar� alt�nda ezilmek istemezlerse er veya ge� birle�meye mecbur olacaklard�r� m�talaalar�nda bulunuyor.

�Be�eriyetin tesan�d� hakk�ndaki, b�y�k h�lyan�n nihayet fiile ��kmas� i�in ne yapmak ve neyin �n�ne ge�mek laz�m gelece�i sahih olarak bilinmedi�i� ve �m�tecaviz bir siyaseti hariciye ananesine malik olan devletlerin, cihan��mul bir ittifak� d�veli taraf�ndan g��l�kle temsil olunabilece�i� de dermeyan ediliyor. Wells'in �Avrupa ve Asya'n�n felaketleri ve m��terek ihtiya�lar�, belki d�nyan�n bu iki k�sm�ndaki kavimlerin bir dereceye kadar birle�mesine medar olacakt�r�, �olabilir ki, bir s�ra k�smi ittihatlar, cihan��mul bir ittihad�n husul�ne takadd�m eder� m�talaalar�n� da kaydedeyim.

Efendiler, b�t�n be�eriyetin, tecr�be, malumat ve tefekk�rde teali ve tekemm�l�; H�ristiyanl�ktan, M�sl�manl�ktan, Budizmden sarf�nazar ederek basitle�tirilmi� ve herkes i�in anla��lacak hale konulmu� alem��mul saf ve lekesiz bir dinin teess�s� ve insanlar�n �imdiye kadar kavgalar, levsiyat, kaba arzu ve i�tahlar aras�nda bir sefalethanede ya�amakta olduklar�n� kabul ederek b�t�n v�cutlar� ve zekalar� zehirleyen ufunet tohumlar�na galebe etmeye karar vermesi gibi �eraitin husul�n� m�stelzim olan bir cihan��mul ittihadi h�k�met tahayy�l�n�n tatl� oldu�unu inkar edecek de�iliz.

Bu tasavvur ve tahayy�le k�smen m��abih bir hayal hilafet�ileri ve Panislamizm taraftarlar�n� T�rkiye'ye musallat olmamalar� �art�yla memnun etmek i�in bizde de tasvir edilmi�ti. Tasvir olunan nazariye �u idi: Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da ve sair k�talarda ya�ayan �slam heyeti i�timaiyeleri, istikbalde herhangi bir g�n, irade ve arzular�n� istimal ve tatbika iktidar ve serbesti kesbederler; o zaman l�zumlu ve faydal� g�r�rlerse asr�n icabat�na muvaf�k bir surette bir tak�m itilaf ve ittihat noktalar� bulabilirler. ��phesiz, her devletin, her heyet-i i�timaiyenin, birbirinden tatmin ve temin edece�i ihtiya�lar� vard�r. M�tekabil menfaatleri mevcuttur. Bu mutasavver m�stakil �slam h�k�metlerin sahibi salahiyet murahhaslar� bir araya gelip bir kongre yaparlar ve falan filan �slam devletler aras�nda �u veya bu m�nasebetler teess�s etmi�tir. Bu m�nasebat� m��terekeyi muhafaza ve bu m�nasebat�n tazammum eyledi�i �erait dahilinde m�ttehiden hareketi temin i�in b�t�n �slam devletlerin murahhaslar�ndan m�rekkep bir meclis te�ekk�l edecektir. �ttihad eden �slam devletler bu meclisin reisi taraf�ndan temsil olunacakt�r derlerse, i�te o zaman, isterlerse, o ��slam��mul ittihadi h�k�met�e hilafet ve m��terek meclisin makam� riyasetine intihab olunacak zata da halife unvan� verirler. Yoksa, herhangi bir �slam devletinin, bir zata, b�t�n �slam d�nyas� umurunun tedvir ve tem�iyeti salahiyetini vermesi ak�l ve mant���n hi�bir vakit kabul edemeyece�i bir keyfiyettir.�

Nutuk, �stanbul 1963 s.710-714

P.S : AB ile T�rkiye'mizin tam �yelik kat�l�m�n� sa�layacak olan 17 Aral�k 2004 tarihine iki g�n kala, �AB'nin Alternatifi� ba�l�kl� makalesinde gazeteci yazar Abd�lhamit Bilici'nin �u g�r��leri savunmas� di�er d�� politika yazarlar�m�zla birlikte, T�rkiye'n,n d�nyaya a��l�m� ile ilgili yeni nesillerin e�ilimlerini belirtmesi bak�m�ndan �nem ta��maktad�r. (bkz. Zaman, 15 Aral�k 2004, s.13)

��..�ye olsa da olmasa da T�rkiye asla sadece Avrupa y�nelimi olan bir �lke olmayacak, AB perspektifi sadece zenginle�tirici bir unsur olacakt�r. ��nk� T�rkiye, M�sl�man kimli�i ile �slam D�nyas�nda, co�rafyas�yla Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz ve Ortado�u'yla, etnik ba�lar�yla T�rk ve K�rt d�nyas�yla, dolay�s�yla ba�ta ABD olmak �zere Rusya ve �in gibi d�nya g��leriyle ka��n�lmaz olarak ili�kisini s�rd�recektir. Bu a��dan bak�ld���nda AB s�reci, T�rkiye'nin do�al y�nelimlerinin hi� birinin �n�n� kesmeyecek aksine g��lendirecektir��.

e-mail: [email protected]