Ana Sayfa
3.Say� �ns�z
3.Say� ��indekiler
2.Say�daki Yazarlar
�lanlar & Duyurular
Tan�t�mlar & Konferanslar
MP3 format�nda
 
Sitede Yaz�lar�n�z�n Yay�nlanmasini �stiyor musunuz?
Bas�nda T�rk �slam Birli�i
 

�slam Ahlak� Ortado�u'ya Huzur Getirmi�tir

Son 1400 y�l i�inde M�sl�manlar Kud�s'e ve Filistin'e hep bar�� ve huzur getirmi�lerdir.
Filistin ve �zellikle Filistin'in kalbi olan Kud�s, �slam tarihinin ba��ndan bu yana M�sl�manlar i�in kutsald�r. M�sl�manlar�n Filistin'i kutsal olarak g�rmeleri ise bu b�lgeye bar�� ve huzur getirmelerine vesile olmu�tur.

Kud�s'� M�sl�manlar i�in kutsal yapan iki temel sebep vard�r: M�sl�manlar�n namaz k�lmak i�in y�neldikleri ilk k�ble, Kud�s't�r. Peygamberimiz (SAV)'nin en b�y�k mucizelerinden biri say�lan bir gecelik mirac yolculu�u da, Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, yani Mekke'den Kud�s'e olmu�tur. Kuran'da bu ger�ek ��yle haber verilir:

"Bir k�s�m ayetlerimizi kendisine g�stermemiz i�in kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, �evresini bereketlendirdi�imiz Mescid-i Aksa'ya g�t�ren O (Allah) y�cedir. Ger�ekten O i�itendir, bilendir." (�sra Suresi, 1)

Kuran'da anlat�lan peygamber k�ssalar�nda Filistin topraklar�na i�aret eden ayetlerin pek �o�unda bu topraklardan "bereketli k�l�nan, kutsal topraklar" olarak bahsedilmektedir. Mirac�n anlat�ld��� yukar�daki ayette Mescid-i Aksa "�evresini bereketlendirdi�imiz" �eklinde nitelendirilmektedir. Hz. �brahim'in ve Hz. Lut'un g���n�n anlat�ld��� Enbiya Suresi'nde ise yine ayn� topraklar "bereketler verdi�imiz yer" olarak ge�mektedir. �te yandan, �srail soyundan pek �ok peygamberin ya�ad���, Allah yolunda m�cadele etti�i, �ehit d��t��� veya vefat edip defnedildi�i Filistin topraklar�, bir b�t�n olarak M�sl�manlar i�in kutsald�r.

Nitekim, son 1400 y�l i�inde M�sl�manlar ve Filistin'e her zaman bar�� ve huzur getirmi�lerdir.

 

Hz. �mer'in Filistin'e Getirdi�i Bar�� ve Adalet

MS. 71 y�l�na dek, Kud�s Yahudilerin ba�kentiydi. Ancak o y�l Roma Ordular� Yahudilere kar�� b�y�k bir sald�r� d�zenlediler ve b�y�k bir vah�etin ard�ndan onlar� b�lgeden s�rd�ler. Yahudiler i�in diaspora d�nemi ba�larken, Kud�s ve �evresi de terkedilmi� bir toprak haline gelmi� oluyordu.

Ancak Roma �mparatoru Konstantin d�neminde H�ristiyanl���n kabul edilmesi sonucu, Kud�s yeniden ilgi oda�� oldu. H�ristiyan Romal�lar Kud�s'te kiliseler in�a ettiler, Yahudilerin de b�lgede yerle�mesine y�nelik yasaklar� kald�rd�lar. Filistin 7. y�zy�la dek Roma (Bizans) topra�� olarak kald�. K�sa bir s�re Persler b�lgeyi ellerinde tuttular, ama sonra Bizans yeniden Filistin'in hakimi oldu.

Filistin tarihindeki en b�y�k d�n�m noktas� ise, 637 y�l�nda b�lgenin �slam ordular� taraf�ndan fethedilmesiydi. Bu fetih, as�rlard�r sava�lara, s�rg�nlere, ya�ma ve katliamlara sahne olan, farkl� inan�lar aras�nda s�k s�k el de�i�tiren ve de�i�tirdik�e de yeni vah�etler ya�ayan Filistin'e, bar�� ve huzurun yerle�mesi anlam�na geliyordu. �slam'�n hakimiyeti, Filistin'de farkl� inan�lar�n birarada ya�ayabilece�i bir �a��n ba�lang�c� oldu. Filistin, Peygamberimiz (SAV)'den sonraki ikinci halife olan Hz. �mer taraf�ndan fethedildi. Hz. �mer'in Kud�s'e giri�i, ard�ndan buradaki farkl� inan�lara kar�� g�sterdi�i ola�an�st� ho�g�r�, olgunluk ve nezaket, ba�layan g�zel d�nemin habercisiydi. �ngiliz tarih�i ve Ortado�u uzman� Karen Armstrong, Holy War adl� kitab�nda, Hz. �mer'in Kud�s fethini ��yle anlat�r:

"Halife �mer Kud�s'e beyaz bir devenin �zerinde girdi, yan�nda ise kentin Yunan y�neticisi Ba�rahip Sophronius vard�. Halife kendisinin �ncelikle Tap�nak Tepesine (y�k�k olan Hz. S�leyman mabedinin yerine) g�t�r�lmesini rica etti ve dostu Hz. Muhammed (SAV)'in Gece Yolculu�u'nu (Mirac) yapt��� bu noktada e�ildi ve dua etti. Ba�rahip bu sahneyi deh�et i�inde izliyordu... "Son G�nler"in art�k yakla�t���n� sanm��t�. Daha sonra Halife �mer H�ristiyan tap�naklar�n� g�rmek istedi ve tam Kutsal Mezar (Holy Sepulchre) Kilisesi'ne gitti�inde, namaz vakti geldi. Ba�rahip kendisini kibarca namaz�n� bu kilisede k�lmaya davet etti, ama Halife �mer bu teklifi kibarca reddetti. E�er bu kilisede namaz k�larsa, sonra baz� M�sl�manlar�n bu olay� an�tla�t�rmak amac�yla buraya bir cami in�a etmek isteyebileceklerini, bunun ise Kutsal Mezar Kilisesi'nin y�k�lmas� anlam�na gelece�ini izah etti. Bu nedenle Halife kiliseden ��k�p biraz daha ilerdeki bir noktada namaz�n� k�ld�; nitekim bug�n tam bu noktada, Kutsal Mezar Kilisesi'nin tam kar��s�nda Halife �mer'in ad�na in�a edilmi� k���k bir cami bulunmaktad�r.

Halife �mer'in di�er b�y�k camii ise, tam Tap�nak Tepesi'nde yap�ld�. Y�llard�r H�ristiyanlar, y�k�k Yahudi Tap�na��n�n yer ald��� bu alan�, �ehrin ��p y���na�� olarak kullan�yorlard�. Halife, M�sl�manlar�n bu ��pleri temizlemelerine kendi elleriyle yard�m etti ve burada M�sl�manlar iki mabed in�a ederek �slam'�, �slam'�n d�nyadaki ���nc� kutsal �ehrine yerle�tirmi� oldular." 1

Hz. �mer'in fethinden sonra Filistin'de M�sl�manlar, H�ristiyanlar ve Yahudiler as�rlar boyu bar�� ve huzur i�inde ya�ad�lar.
K�sacas� M�sl�manlarla birlikte Kud�s'e ve t�m Filistin'e "medeniyet" geldi. Birbirlerinin kutsal de�erlerine sayg� g�stermeyen, inan�lar�n yerine, �slam'�n adil, ho�g�r�l� ve mutedil k�lt�r� hakim oldu. Hz. �mer'in fethinden sonra Filistin'de M�sl�manlar, H�ristiyanlar ve Yahudiler as�rlar boyu bar�� ve huzur i�inde ya�ad�lar. M�sl�manlar hi� kimseyi zorla �slamla�t�rmaya �al��mad�lar, ancak �slam'�n Hak Din oldu�unu g�ren baz� gayr�m�slimler kendi r�zalar�yla �slam'� se�tiler.

Ha�l� Seferleri D�neminde Selahaddin Eyyubi'nin Adaleti

Ha�l� ordusu, Kud�s'� kendisine ba�kent yapm�� ve s�n�rlar� Filistin'den Antakya'ya kadar uzanan bir Latin Krall��� kurmu�tu. Ancak Ha�l�lar�n Filistin'de ki hakimiyetleri �ok uzun s�rmeyecekti. Ortado�u'daki t�m M�sl�man emirliklerini "cihad" bayra�� alt�nda birle�tiren Selahaddin Eyyubi, 1187'deki H�ttin Sava��'nda t�m Ha�l� Ordusunu bozguna u�ratt�.

Selahaddin Eyyubi H�ttin'�n hemen ard�ndan-tam da Peygamberimizin bir gecede Mekke'den Kud�s'e g�t�r�ld��� kutsal Mirac g�n�-Kud�s'e girerek 88 y�ld�r Ha�l� i�gali alt�nda olan �ehri kurtard�. Ha�l�lar, 88 y�l �nce Kud�s'� ald�klar�nda i�indeki t�m M�sl�manlar� �ld�rm��lerdi ve bu y�zden bu sefer de Selahhaddin Eyyubi'nin ayn� vah�eti kendilerine yapaca��n� korkuyla bekliyorlard�. Oysa Selahhaddin Eyyubi kentteki H�ristiyanlar�n hi� birine dokunmad�. Dahas�, sadece Latin (Katolik) H�ristiyanlar�n �ehri terketmelerini emretti-"Ha�l�" kimli�ine sahip olmayan Ortodokslar �ehirde ya�amaya ve diledikleri gibi ibadet etmeye devam edebilirlerdi. �ngiliz tarih�i Karen Armstrong, M�sl�manlar�n bu ikinci Kud�s fethini ��yle anlat�r:

"2 Ekim 1187'de Selahaddin ve ordusu Kud�s'e fatihler olarak girdiler; gelecekteki 800 y�l boyunca �ehir bir M�sl�man kenti olacakt�... Selahaddin (katliam yapmamak �zere) �nceden H�ristiyanlara verdi�i s�z� tuttu ve �ehri y�ksek �slami prensiplere g�re ald�. Kuran'da emredilmi� oldu�u gibi �iddetten ka��nd�, 1099 y�l�ndaki katliamlar�n �c�n� almaya kalkmad�. Tek bir H�ristiyan �ld�r�lmedi, hi� bir ya�ma yap�lmad�. Esirleri serbest b�rakmak i�in istenen fidyeler ise son derece d���k tutuldu... Kuran'da emredildi�i gibi, esirlerin �o�unu da hi� bir fidye almadan serbest b�rakt�... Selahaddin'in karde�i El-Adil, bin kadar esirin kendi hizmetine verilmesini istedi ve sonra hepsini - ac�nacak durumda olduklar�n� g�rd��� i�in - kar��l�ks�z olarak serbest b�rakt�... �ehirdeki zengin H�ristiyanlar, de�erli e�yalar�n� y�kleyip �ehirden bir an �nce gittiler, oysa ellerindeki para, �ehirdeki t�m sava� esirlerinin fidyesini �demeye fazlas�yla yetiyordu. Ba�rahip Heraclius, herkes gibi 10 dinarl�k fidyesini �dedi, sonra da �ehri hazinelerle dolu arabalarla terk etti." 2

K�sacas� Selahaddin Eyyubi ve onun komutas�ndaki M�sl�manlar, H�ristiyanlara kar�� son derece adil ve merhametli davranm��lar, hatta onlara kendi liderlerinden �ok daha fazla merhamet etmi�lerdi.

Selahaddin Eyyubi ve onun komutas�ndaki M�sl�manlar, H�ristiyanlara kar�� son derece adil ve merhametli davranm��lar, hatta onlara kendi liderlerinden �ok daha fazla merhamet etmi�lerdi.
Kud�s'ten sonra, Filistin'in di�er �ehirlerinde de M�sl�manlar�n adaleti s�rd�. �ngiliz tarihinde b�y�k bir kahraman gibi tan�t�lan Richard the Lionheart (Aslany�rekli Richard), 1191 y�l�nda, Akra kalesinde aralar�nda pek �ok kad�n ve �ocu�un da yer ald��� tam 3000 M�sl�man� �ld�rm��t�. M�sl�manlar bu vah�etlere �ahit olmalar�na ra�men, hi� bir zaman ayn� y�ntemlere ba�vurmad�lar,

Allah'�n "Ey iman edenler, bir toplulu�a olan kininiz, sak�n sizi haddi a�maya s�r�klemesin" h�km� uyar�nca (Maide Suresi, 2), hi� bir zaman masum sivillere kar�� �iddet uygulamad�lar. Ma�lup ettikleri Ha�l� ordular�na kar�� dahi, gereksiz �iddet kullanmad�lar.

Ha�l�lar�n yapt�klar� ve ard�ndan gelen M�sl�man adaleti, tarihi bir ger�e�i bir kez daha g�stermi� oluyordu: Filistin'de farkl� inan�lara birarada ya�ama olana�� sa�layan adil bir y�netim, ancak �slam'�n prensiplerine g�re kurulan bir y�netim olabilirdi. Bu ger�ek, Selahaddin Eyyubi'den sonraki 7 y�zy�l boyunca, �zellikle de Osmanl� d�neminde ispatlanmaya devam etti.

Osmanl� �mparatorlu�u'nun Adaletli ve Ho�g�r�l� Y�netimi

1514 y�l�nda Yavuz Sultan Selim'in Kud�s'� ve civar�n� fethi ile birlikte, Filistin'de yakla��k 400 y�l s�recek Osmanl� y�netimi ba�lad�. Bu d�nem, Osmanl�'n�n di�er eyaletlerinde oldu�u gibi, Filistin'de de bar���, istikrar� ve "farkl� inan�lar�n bir arada uyum i�inde ya�amas�"n� sa�layacakt�.

Osmanl� �mparatorlu�u, "millet sistemi" ad� verilen bir d�zenle y�netiliyordu ve bu sistemin en temel �zelli�i, farkl� inan�lara sahip insanlara, kendi inan�lar�n�n ve hatta hukuklar�n�n gerektirdi�i �ekilde ya�ama imkan� tan�mas�yd�. Kuran'da "Kitap ehli" olarak tan�mlanan H�ristiyanlar ve Yahudiler, Osmanl� topraklar�nda adalet, g�venlik ve �zg�rl�k buldular.

Bunun en b�y�k nedeni, Osmanl�'n�n M�sl�manlar taraf�ndan y�netilen bir �slam devleti olmas�na kar��n, tebaas�n� zorla m�sl�man yapmak gibi bir amaca sahip olmamas�yd�. Aksine, Osmanl� devleti, gayrim�slimlere de g�venlik ve huzur sa�lamay�, onlar� adaletle ve �slam idaresinden raz� olacaklar� �ekilde y�netmeyi hedefliyordu.

Oysa ayn� d�nemlerde d�nya �zerindeki di�er b�y�k devletler �ok daha kat� bir anlay��a, bask�c� ve m�samahas�z bir y�netim anlay���na sahipti. �spanya Krall���, �ber Yar�madas�'nda M�sl�manlar�n ve Yahudilerin varl���na tahamm�l edememi� ve her iki topluma kar�� b�y�k bask�lar uygulam��t�. Di�er pek �ok Avrupa �lkesinde Yahudilere sadece Yahudi olduklar� i�in bask�lar uygulan�yor (�rne�in gettolara hapsediliyorlar), hatta kimi zaman toplu katliamlara ("pogrom"lara) hedef oluyorlard�. Katolik ve Protestanlar aras�ndaki �at��malar, 16. ve 17. y�zy�l boyunca Avrupa'y� kan g�l�ne �evirdi. 1618-48 y�llar� aras�nda ya�anan "30 Y�l Sava�lar�", temelde Katolik-Protestan �at��mas�n�n bir sonucuydu. Bu sava� sonucunda Orta Avrupa adeta bir harabeye d�nd�, sadece Almanya'da 15 milyonluk n�fusun ��te biri yok oldu.

Bu ortamda Osmanl�'n�n kurdu�u idarenin son derece insanc�l olmas� ku�kusuz �nemli bir ger�ektir.

Pek �ok tarih�i ve siyaset bilimci de bu ger�e�e dikkat �ekmektedir. Bunlardan biri de, d�nyaca �nl� Ortado�u uzman� Prof. Dr. Edward Said idi. Kud�sl� H�ristiyan bir aileden gelen ve Amerikan �niversitelerinde �al��malar yapm�� olan Edward Said, �srail'de yay�nlanan Ha'aretz gazetesinin kendisiyle yapt��� bir r�portaj�nda, Ortado�u'da kal�c� bir bar���n in�a edilebilmesi i�in "Osmanl� Millet Sistemi"ni �nermi�ti. Said'in yorumu ��yleydi:

"Arap d�nyas�ndaki di�er az�nl�klar nas�l ya�ayabiliyorsa, (Araplar aras�ndaki) bir Yahudi az�nl���n�n ya�amas� da m�mk�nd�r... Bu, Osmanl� �mparatorlu�u alt�nda gayet iyi i�lemi�tir. Onlar�n sistemi, �u an sahip oldu�umuzdan �ok daha insanc�l g�z�kmektedir." 3

�slam Ho�g�r�s�n�n Kayna��: Kuran Ahlak�

Osmanl� �mparatorlu�u'nun ve di�er M�sl�man devletlerin son derece ho�g�r�l�, adil ve insanc�l y�netimler kurmas�n�n temel nedeni, Kuran'da bu �ekilde bir y�netimin emredilmi� olmas�d�r. Hz. �mer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Osmanl� padi�ahlar�n�n ve daha nice M�sl�man h�k�mdar�n (bug�n Bat�l�lar taraf�ndan da kabul ve takdir edilen) bir merhamet, adalet ve �l�ml�l�k g�stermelerinin nedeni,

Allah'�n Kuran'daki emirlerine olan sadakatleriydi. �slami y�netim anlay���n�n temelini olu�turan bu emirlerin baz�lar� ��yledir:

"��phesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar aras�nda h�kmetti�inizde adaletle h�kmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne g�zel ���t veriyor!.. Do�rusu Allah, i�itendir, g�rendir." (Nisa Suresi, 58)

"Ey iman edenler, kendiniz, anne-baban�z ve yak�nlar�n�z aleyhine bile olsa, Allah i�in �ahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; ��nk� Allah onlara daha yak�nd�r. �yleyse adaletten d�n�p heva (tutkular�)n�za uymay�n. E�er dilinizi e�ip b�ker (s�z� geveler) ya da y�z �evirirseniz, ��phesiz Allah, yapt�klar�n�zdan haberi oland�r." (Nisa Suresi, 135)

"Allah, sizinle din konusunda sava�mayan, sizi yurtlar�n�zdan s�r�p-��karmayanlara iyilik yapman�zdan ve onlara adaletli davranman�zdan sizi sak�nd�rmaz. ��nk� Allah, adalet yapanlar� sever." (M�mtehine Suresi, 8)

Siyaset literat�r�nde "iktidar dejenere eder ve mutlak iktidar da mutlak olarak dejenere eder" �eklinde bir g�r�� vard�r. Bununla, siyasi iktidar� ele ge�iren herkesin, bu iktidar�n sa�lad��� imkanlar sonucunda ahlaki y�nden dejenere oldu�u ifade edilir. Bu durum ger�ekten de insanlar�n �o�u i�in ge�erlidir. ��nk� bu �o�unluk, ahlak�n� kendi �zerindeki toplumsal bask�lara g�re belirler. Bir ba�ka deyi�le, toplumun k�namas�ndan veya cezaland�rmas�ndan korktuklar� i�in ahlaks�zl�ktan veya su� i�lemekten uzak dururlar. Ancak iktidar olman�n verdi�i g�� ile toplumsal bask�lar� azalt�p istedikleri her�eyi yaparlar. Yani ahlaki de�erlerden kolayca taviz verir hale gelirler. E�er ellerinde mutlak bir g�� varsa, yani bir �lkenin mutlak hakimi olurlarsa, nefislerini tatmin etmek i�in her yolu deneyebilirler.

Tarih, �slam'�n, Ortado�u'ya adaletli, ho�g�r�l�, m��fik bir y�netim tarz� sunan tek inan� sistemi oldu�unu g�stermektedir. Osmanl� �mparatorlu�u'nun b�lgeden �ekilmesiyle bitmi� olan "Pax Ottomana" (Osmanl� Bar���) bug�n hala telafi edilebilmi� de�ildir.

Bu "dejenerasyon kural�"n�n ge�erli olmad��� tek insan modeli, Allah'a samimi olarak iman eden, O'ndan korkan O'nun r�zas� i�in dine sar�lan, dine g�re ya�ayan insanlard�r. Ahlaklar� topluma ba�l� olmad��� i�in, en mutlak iktidar dahi onlar� etkilemez. Allah Kuran'da bu ideal h�k�mdar modeline �rnek olarak Hz. Davud'u vermi�, onun, kendisinden h�k�m sormaya gelen insanlara h�kmederken dahi, bir yandan b�y�k bir teslimiyet ve boyun e�icilik i�inde Allah'a dua edip yalvarmas�n� �rnek g�stermi�tir. (Sad Suresi, 24)

�slam tarihinin adaletli, m��fik, m�tevaz� ve olgun h�k�mdarlarla dolu olmas�, Allah'�n M�sl�manlara Kuran'da bildirdi�i �st�n ahlaktan kaynaklanmaktad�r. M�sl�man bir y�netici Allah'tan korktu�u i�in, kendisine verilen hi� bir imkan ve iktidar onu dejenere etmez, ��martmaz, kibirlendirip zalimle�tirmez.

Dipnotlar

  1. Karen Armstrong, Holy War, MacMillan, London, 1988, s. 30-31
  2. Karen Armstrong, Holy War, s. 185
  3. 18.8.2000, Ha'aretz Gazetesi; MiddleEast.Org, A�ustos 2000

Sonraki Sayfa

e-mail: [email protected]