Ana Sayfa
7.Say� Dergi Hakk�nda
7.Say� ��indekiler
1.ve 2.Say�daki Yazarlar
�lanlar & Duyurular
Tan�t�mlar & Konferanslar
MP3 format�nda
 
Türk İslam Birliyi - Harun Yəhya
Sitede Yazılarının Yayınlanmasini İstəyirsinizmi?
Basında Türk İslam Birliyi
Kuran'da İştirak edən Birlik Ayələri
Müslümanlar Birdir Qardaşdır
Peygamberimizin kitapehline davranışı, bütün Müsəlmanlara nümunə olmalı
Türk İslam Birliyi, Qərb mədəniyyətinin zəmanətidir
 

�zlenen Osmanl� Medeniyeti

Osmanl� �mparatorlu�u'nun 600 y�ldan fazla bir zaman boyunca s�rd�rd��� hakimiyet, ku�kusuz ki �slam ahlak�n�n ya�anmas� vesilesiyle olu�mu�tu. Osmanl� padi�ahlar�n�n, �slam ahlak�n�n bir gere�i olarak g�stermi� olduklar� merhametli ve adaletli y�netim anlay��� g�n�m�zde �zleniyor.

Pek �ok �zelli�i ile tarihe damgas�n� vurmu� olan Osmanl� Devleti'nin y�netim modeli, sahip oldu�u medeniyet, sanatsal g�c� gibi �st�n y�nleri g�n�m�zde halen b�y�k hayranl�k uyand�rmakta, �e�itli ara�t�rmalara, seminerlere ve belgesellere konu olmaktad�r. Bir�ok devlet adam�, akademisyen ve tarih�i, eskiden Osmanl�'n�n h�k�m s�rd��� topraklarda bug�n ya�anan kar���kl�klar�n ve �at��malar�n sona ermesi i�in Osmanl� modelinin yeniden canland�r�lmas� gerekti�ini dile getirmektedir. Ku�kusuz bunda 600 y�l boyunca Osmanl� topraklar�nda ya�anan ve her dinden ve �rktan halk i�in ge�erli olan adalet anlay���n�n �nemli bir pay� vard�r.

D�nya'n�n� Adalet Aray���...
Siz bu sat�rlar� okurken d�nyan�n d�rt bir yan�nda sava�lar devam ediyor, insanlar �l�yor, yurtlar�ndan ��kmak zorunda b�rak�l�yor ve zul�m g�r�yorlar. D�nyan�n pek �ok yerinde bir k�s�m insanlar haks�z kazan�lar elde ederken, di�er bir k�sm� hak ettiklerini elde edememenin s�k�nt�s�n� ya��yorlar. Zalimler, sahip olduklar� imkanlar� kullanarak g��s�zleri ezmeye �al���rken, mazlumlar ise kendilerine yard�m eli uzat�lmas�n� bekliyorlar. K�sacas� d�nyadaki bir�ok �lkede adaletsizlik h�k�m s�r�yor.

Peki neden adalet tam anlam�yla uygulanm�yor?

Adaletin yery�z�nde ger�ekten uygulanabilmesi i�in, insanlar�n adalet u�runa kendi ��karlar�n� bir kenara b�rakabilecekleri bir ahlaka sahip olmalar� gerekmektedir. Bu ahlak, insanlar aras�nda herhangi bir ayr�m g�zetmeksizin t�m insanlar� kapsayan, imkanlar� hakka uygun bir bi�imde payla�t�ran, g��l�lerin de�il hakl�lar�n �st�n oldu�u bir d�nya olu�turmay� hedefleyen Kuran ahlak�d�r. Y�ce Allah'�n Kuran-� Kerim'de insanlara bildirdi�i bu �st�n ahlak, sadece haktan ve do�rulardan yana, kat�ks�z bir adaleti emretmektedir.

Osmanl�'n�n Getirdi�i Adalet
Osmanl� Devleti, �slam'�n bayraktarl���n� yapmay�, �slam'�n adaletini ve �st�n ahlak�n� d�nyaya yaymay� kendisine bir hedef bilmi�tir. Bu nedenle de Osmanl�, fethetti�i topraklarda, yine Kuran'da emredildi�i gibi, hi�bir zora ve bask�ya ba�vurmadan �slam ahlak�n� ya�atm�� ve hakim k�lm��t�r.

Osmanl� Devleti, kurucusu Osman Bey'den ba�lamak �zere Fatih Sultan Mehmet ve di�er padi�ahlar�n�n adil y�netimleri ile t�m insanl��a �rnek olmu�tur. Onlar�n zamanlar�nda her dinden, her inan�tan insan birarada huzur i�inde ya�am��t�r. Hatta herhangi bir m�cadeleye dahi girmeden kendi istekleriyle Fatih Sultan Mehmet'e teslim olan toplumlar olmu�tur. Bu da insanlar�n onun adil y�netiminden ne derece ho�nut olduklar�n� g�stermektedir.

�ngiliz tarih�i F. Downey "The Grand Turc, Suleyman the Magnificent" (B�y�k T�rk, Muhte�em S�leyman) adl� eserinde T�rklerin adaletine ve merhametine s���nan insanlardan �u �ekilde bahseder:

"Bir�ok H�ristiyan, adaleti a��r ve karars�z olan H�ristiyan �lkelerindeki yurtlar�n� b�rakarak Osmanl� �lkesine gelip s���n�yorlard�."1

�slam adaletiyle y�netilen T�rk topraklar�, o d�nemde her dinden insan�n huzurlu ya�ayabildi�i tek ortamd�. �rne�in Osmanl� �mparatorlu�u d�neminde Anadolu ve Rumeli gayrim�slimleri dinlerine ve sosyal hayatlar�na m�dahale edilmeden, eski gelenekleri �zerinde ya�amaya devam etmi�lerdir.2 Osmanl� padi�ahlar�n�n �slam ahlak�na olan ba�l�l�klar� neticesinde toplum i�inde �rk, dil ve etnik kimlikler nedeniyle bir ayr�m olmam��, insanlar birbiriyle kayna�m�� ve toplumun �e�itli kesimleri aras�nda sosyal adalet sa�lanm��t�r.

Avrupal� tarih�i Richard Peters, �slam dinini benimseyen T�rklerin, y�zy�llar boyunca y�nettikleri her yerde nas�l bir adalet �rne�i temsil ettiklerini de �u s�zleriyle dile getirmi�tir:

"T�rkler as�rlar boyunca bir�ok millete hakim oldular, fakat onlar� asimile� etmeye asla gayret etmediler. Onlara h�rriyet verdiler ve din ve k�lt�rlerinin ya�anmas�na m�saade ettiler." 3

Osmanl� Padi�ahlar� Adaleti Emretmi�lerdir
Osmanl�'da adaletin sa�lanmas� i�in �ok b�y�k gayret sarf edilirdi. Osmanl� padi�ahlar�, halka kar�� devlet otoritesini k�t�ye kullanan idarecileri bu tutumlar�ndan men eden pek �ok kanunname yay�nlam��, kendilerinin bizzat �ahit olmad�klar� ortamlarda bile halk�n devletten raz� olaca�� bir sistem tesis etmi�lerdi. Devlet g�revlilerinin kanun ve adalete ayk�r� davranmas�n� kesinlikle yasaklayan pek �ok beyannameden biri de Semendere kad�s�na g�nderilendir. Padi�ah bu beyannamede halk�n kendisine Allah'�n bir emaneti oldu�unu belirttikten sonra, kanuna ayk�r� olarak Sancak beylerinin ve di�er g�revlilerin halka haks�zl�k yapmalar�n� zul�m saymakta ve bunu �iddetle yasaklamaktad�r. Bu emri yerine getirmekte ihmali ve kusuru g�r�lenlerin yarg�lanmalar�n� emretmektedir.4

T�rk-�slam ahlak�n�n getirdi�i bu adalet sistemi, Osmanl� Devleti'ni di�er devletlerden kat kat �st�n k�lan temel �zelliklerden biri olmu�tur. Bu �zellik sayesinde Osmanl� y�neticileri ve halk�, kendi aleyhlerinde bile olsa adaleti uygulamaktan �ekinmeyecek bir ahlak ile ahlaklanm��lard�r. Nisa Suresi'nde bildirilen bu ahlak �zelli�i, Osmanl�'n�n ve t�m M�sl�manlar�n �st�n adalet anlay���n�n da temelini olu�turmaktad�r:

"Ey iman edenler kendiniz, anne baban�z ve yak�nlar�n�z aleyhinde dahi olsa Allah i�in �ahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; ��nk� Allah onlara daha yak�nd�r. �yleyse adaletten d�n�p heva(tutku)lar�n�za uymay�n." (Nisa Suresi, 135)

Osmanl� Modeli T�m D�nyada��B�y�k �lgi G�r�yor

D�nyaca �nl� belgesel kanal� History Channel taraf�ndan haz�rlanan Osmanl� belgeseli ge�ti�imiz aylarda ABD'de yay�nland�. Belgeselde Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan S�leyman d�nemleri detayl� olarak anlat�ld�.

Hakk�n ve adaletin koruyucusu oldu�u ifade edilen Osmanl� Devleti'nin, b�t�n din ve inan�lara a��k oldu�u vurguland�. Belgeselde Osmanl�'n�n fetih politikalar�na ayr�nt�l� olarak de�inildi ve fetihlerin dine ve etnik temellere dayal� olmad��� anlat�ld�. Ayr�ca Kanuni Sultan S�leyman d�neminde haz�rlanan hukuk sisteminden de �vg�yle bahsedildi

Osmanl� Padi�ahlar�n�n� Adil Tutumlar�na �rnekler

Orhan Gazi
Osmanl� tarih�ilerinden A��k Pa�az�de, Osmanl� padi�ahlar�ndan Orhan Bey'in adalet anlay���n� �u sat�rlarla ifade eder:

"Orhan G�z�, o�lu S�leyman Pa�a'y� Tarakl� (Tarak��) Yenice'sine g�nderdi. O memleketlerin hepsi Orhan Gazi'nin ad�letini i�itmi�ti. Her ald�klar� yerde ad�let g�sterdiler. Al�nmayan memleketler dahi onlar�n nas�l davrand�klar�n� ��renmi�lerdi. S�leyman Pa�a Tarakl� Yenicesi'ne var�nca, hisar� andla�arak verdiler. G�yn��� ve Mudurnu'yu dahi �ylece ald�lar. S�leyman Pa�a dahi o kadar ad�let g�sterdi ki...

'Ne olurdu, eski zamandan beri bunlar bize bey olayd�lar.' �ok k�yler bu T�rk kavmini g�rd�ler. M�sl�man oldular." 5

Sultan Murat
Sultan Murat'�n halk�na kar�� adil ve ho�g�r�l� y�netimini, ayn� d�nemde ya�am�� olan Bizans tarih�isi Khalkokondylas ��yle anlatmaktad�r:

"Kendisine itaat ve hizmet eden milletlere ve ki�ilere, hangi dinden olurlarsa olsunlar, iyi ve yumu�ak ve c�mert davran�rd�. Verdi�i s�ze sonradan aleyhinde tecelli etse bile sad�k kalarak, dost d��man herkesin g�venini kazand�." 6

Fatih Sultan Mehmet
Fatih Sultan Mehmet d�nemindeki adil ve ho�g�r�l� ortam, t�m tarih�iler taraf�ndan dile getirilen apa��k bir ger�ektir. Fatih Sultan Mehmet'in Kitap Ehline kar�� olan ho�g�r�s� g�n�m�ze kalan bir�ok anla�malarla da belgelenmi�tir. Onun �slam ahlak�ndan kaynaklanan ho�g�r�s�nden H�ristiyan, Yahudi, Ermeni, S�ryani her dine mensup insan pay�n� al�yordu.7 Bu nedenle Fatih'in padi�ah oldu�u s�re boyunca bir�ok yabanc� millet onun y�netimi alt�na girmekten b�y�k bir memnuniyet duymu�lard�. Bizansl� y�netici B�y�k D�ka Notaras'�n "Bizans'ta Latin �apkas� g�rmektense, T�rk sar��� g�rmeyi tercih ederim" 8 �eklindeki s�z� de bu ger�e�i teyid eder niteliktedir.

T�m �rnekler Osmanl� �mparatorlu�u'nun kurulu� ve ilk geli�im d�nemlerinde bir anda �ok b�y�k bir g�� kazanmas�n�n nedenlerini ortaya koymaktad�r. Y�neticilerin adil tutumlar� di�er dinlere mensup halklar �zerinde �ok olumlu etkiler olu�turmu�, Osmanl� topraklar� �ok b�y�k bir h�zla geni�lemi�tir. Bu geni�lemenin di�er padi�ahlar d�neminde de h�zlanarak artmas�n�n en b�y�k nedeni, ayn� ho�g�r�l� ve adil tutumun istikrarl� bir �ekilde devam etmesidir.

Fatih Sultan Mehmet'in �stanbul'u fethi, ilk ba�larda gayrim�slim halk aras�nda b�y�k bir korkuya neden olmu�tur. Bask�lara ve sald�r�lara maruz kalacaklar�n� d���nen bu ki�ilerin b�y�k bir b�l�m� ya firar etmi� ya da Ayasofya'da toplanm��t�r. Ancak Fatih Sultan Mehmet onlara ho�g�r� ve adaletle yakla�m��, her t�rl� korkudan uzak olarak evlerine d�nmelerini ve i�lerini rahat bir �ekilde devam ettirmelerini istemi�tir.9 Onlara dinleri konusunda hi�bir bask� yapmam��, aksine bir�ok din mensubunu b�y�k bir ho�g�r�yle kar��layarak, onlar�n dinlerini rahat�a ya�ayabilecekleri bir ortam haz�rlam��t�r. Sarayda M�sl�man ve H�ristiyan bilginler yan yana ya�am�� ve her t�rl� ilmi konuyu b�y�k bir ho�g�r� ile tart��m��lard�r.10

Bat�'n�n Osmanl�'n�n��Adaletine Olan Hayranl���
Osmanl� �mparatorlu�u'nda h�k�m s�ren bu adaletli y�netim sayesinde t�m Balkanlar'�, Kafkasya'y� ve Ortado�u'yu kapsayan co�rafyada, �� �lahi dine ve muhtelif mezheplere mensup, dilleri, k�lt�rleri, �rklar� birbirlerinden tamamen farkl� milyonlarca insan, as�rlar boyunca hi�bir zulme maruz kalmadan huzur i�inde ya�am��lard�r. Bu nedenledir ki,� Bat�l� bilim adamlar�, Osmanl�'n�n sa�lad��� ho�g�r�l� ve anlay��l� y�netim sistemini �ok ideal bulmaktad�rlar.

Tarih�i Jason Goodwin, New York Times gazetesinde yay�nlanan, "Osmanl�'dan ��reneceklerimiz" ba�l�kl� makalesinde, Balkanlar'daki istikrars�zl�k i�in bir ��z�m �nerirken asl�nda, merak edilen bu ba�ar�n�n s�rr�na da dikkat �ekmi�tir. Yazar, Osmanl�'n�n idaresi alt�ndaki topraklarda dini, k�lt�rel ve etnik a��lardan b�y�k farkl�l�klar bulundu�unu, ancak 14. y�zy�ldan 19. y�zy�la kadar, halk�n hi�bir kesimine asla bask� yap�lmad���n� ve k�s�tlama getirilmedi�ini s�ylemi�tir. Osmanl�'n�n bu sayede istikrar� ve d�zeni korudu�unu s�yleyen Goodwin, bug�n yery�z�nde bar���n ve huzurun sa�lanmas� i�in Osmanl�'dan ��renilecek �ok fazla konu oldu�unu dile getirmi�tir. (Jason Goodwin, "Learning From the Ottomans" 16.8.1999, New York Times.)

Amerikal� ve Avrupal� bilim adamlar�, Osmanl�'n�n adalet anlay���na hayranl�klar�n� a��klarken, asl�nda, Kuran'da bildirilen �st�n ahlak�n m�kemmelli�ini dile getirmi� olmaktad�rlar. ��nk�, Osmanl� Devleti'nin adaletten ve do�ruluktan taviz vermeyen yap�s�n�n as�rlar boyunca hi� de�i�memesi, Kuran ahlak�n�n bu anlay��� gerektiriyor olmas�ndan kaynaklanmaktad�r.

Y�ce Allah Kuran-� Kerim'de M�sl�manlara, kar��lar�ndaki insanlara kar�� �fkelerine kap�lmamalar�n� ve adaletli davranmaktan hi�bir surette vazge�memelerini ��yle bildirmi�tir:

"Ey iman edenler adil �ahitler olarak Allah i�in adaleti ayakta tutun. Bir toplulu�a olan kininiz sizi adaletten al�koymas�n. Adalet yap�n. O takvaya daha yak�nd�r. Allah'tan korkup sak�n�n. ��phesiz Allah yapmakta olduklar�n�zdan haberi oland�r." (Maide Suresi, 8)

�anl� Tarihimizden Gelece�imize Uzanan Misyon
Bug�n T�rkiye, tarihinde birbirinden g��l� devletler kurmu�, Osmanl� �mparatorlu�u gibi 600 y�ldan fazla bir zaman boyunca adaletle h�k�m s�rm�� b�y�k bir devletin miras��s� konumundad�r. Anadolu'yu fetheden, Adriyatik'ten �in Seddi'ne kadar d�nyan�n en kar���k ve en hassas b�lgesini as�rlar boyunca hakimiyeti alt�nda tutan g��, T�rk Milleti'nin �z�nde var olan ve T�rklerin �slam'� kabul etmesiyle birlikte as�l kimli�ini bulan ahlak anlay���d�r.

Kuran'da emredilen bu ahlak�n ba�l�ca �zellikleri, d�r�stl�k ve mertlik, zul�mden ve haks�zl�ktan uzak durmak, adaleti her zaman ayakta tutmak, ho�g�r�den ve uzla�madan yana olmakt�r.

�u anda Kafkaslar'da, Balkanlar'da ve �zellikle Ortado�u'da sava�lar�n, kar���kl�klar�n, ac�lar�n ya�and��� bu yerlerde, T�rkiye'nin miras��s� oldu�u Osmanl� �mparatorlu�u d�neminde istikrar, huzur ve bar�� vard�. T�rkiye, y�zy�llarca bu ortam� muhafaza etmeyi ba�aran bir devletin varisi olarak, yeniden ayn� huzur ve bar�� ortam�n�n tesisinde �nc� rol� oynayabilir.

T�rkiye b�lgede hem y�netim anlay��� olarak, hem de b�lge insanlar�n�n inan�, k�lt�r ve ya�amlar�yla ortak dokulara sahip olmam�zdan kaynaklanan do�al bir lider konumundad�r. Mevcut yap�s�, demokratik ortam�, yeti�mi� insan� ve tarihi misyonuyla hem b�lgedeki halklar taraf�ndan bu �ekilde alg�lanan, hem de art�k Bat� d�nyas�n�n g�z�nde de lider konumda g�r�lmek istenen tek �lke T�rkiye'dir.

Ge�mi�te oldu�u gibi bug�n de M�sl�man T�rk Milleti sabr�, iman� ve g�zel ahlak� ile mazlumun yan�nda, zalimin kar��s�nda yer alarak, farkl� k�lt�rlerden ve k�kenlerden gelen insanlar� adalet ve ho�g�r� potas�nda birle�tirecek ve t�m d�nyan�n �zlemini �ekti�i bar�� ve g�venlik ortam�n�n olu�mas�nda -Allah'�n izniyle- �nemli bir rol oynayacakt�r.

Kaynaklar :
1- The Grand Turk, Suleyman the Magnificent, Sultan of Ottomans, New York, 1929, Frans�zca trc. Soliman le Magnefique, Paris 1930, s. 84
2- Prof. Dr. Bilal Ery�lmaz, Osmanl� Devletinde Gayrim�slim Tebaan�n Y�netimi, Risale Bas�n-Yay�n LTD. Mart, 1996, s. 24
3- Toktam�� Ate�, Osmanl� Toplumunun Siyasal Yap�s� (Kurulu� D�nemi), Say Kitap Pazarlama, s. 116
4- Prof. Dr. �smet Miro�lu, Osmanl� Y�netiminde �nsan ve Hukuka Sayg�, Tarih ve Medeniyet, Ocak 1999, s.16
5- http://www.bilkent.edu.tr/~ngok/adalet.htm
6- Y�lmaz �ztuna, Osmanl>Devleti Tarihi-1, "Siyasi Tarih", Ankara:T.C. K�lt�r Bakanl��� Yay�nlar�/2068, 1998, Cilt 1, s. 77
7- Sadi Bilgi�, S�z�nt� Dergisi, Aral�k 1997, say� 227, s. 512
8- Y�lmaz �ztuna, Osmanl� Devleti Tarihi-1, s. 106
9- Prof. Dr. Bilal Eryilmaz, Osmanl� Devletinde Gayrim�slim Tebaan�n Y�netimi, Risale Bas�n-Yay�n LTD. Mart, 1996, s. 29-30
10- Cumhuriyet Gazetesi, Fatih ve Fetih 4, Erdo�an Ayd�n, 31 May�s 2000, s. 9

---------------------------------------

�zlenen Osmanl� Anlay���

Osmanl�'n�n �slam dinine dayal� y�ksek ahlak anlay���

Bir milletin her zaman ve her devirde milli ve manevi de�erlerine ihtiyac� vard�r. Nitekim tarihimize bakt���m�zda, bunun ne derece do�ru oldu�unu g�rebiliriz. 600 y�l boyunca d�nyan�n en b�y�k g�c� olarak varl���n� devam ettirmi� olan Osmanl� �mparatorlu�u, manevi ve dini de�erlerine ba�l�l���n�n sonucunda �rnek bir ahlak ve k�lt�r �zerinde y�kselmi�tir. Bug�n bile pek �ok tarih�i ve sosyolog, Osmanl� �mparatorlu�u'nun y�ksek ahlak seviyesini �vg�yle anmakta ve kurmu� oldu�u devlet sisteminin adaletinden ve g�c�nden bahsetmektedir.

Osmanl�'n�n Kuran ahlak�na dayal� bu ahlak anlay���na �ahit olan d�nemin el�i ve gezginleri, yazd�klar� kitaplarda bundan hayranl�kla s�z etmektedirler. �rne�in, Edmondo de Amicis'in 1883 y�l�nda yay�nlanan Constantinople (�stanbul) adl� eserinde �u ifadeler yer almaktad�r:

"Pa�as�ndan sokak sat�c�s�na kadar, istisnas�z her T�rk'te vakar, a��rba�l�l�k ve asillik ihti�am� vard�r. Hepsi derece farklar� ile, �slami terbiyeyle yeti�tirilmi�lerdir. K�yafetleri farkl� olmasa, �stanbul'da bir ba�ka tabakan�n oldu�u belli de�ildir... �stanbul'un T�rk halk�, Avrupa'n�n en kibar ve nezaketli toplumudur. En �ss�z sokaklarda bile bir yabanc� i�in, k���k bir hakarete u�rama tehlikesi yoktur... Ahlaks�zl�kla ilgili en k���k bir olaya tan�k olmak imk�n d���d�r. Sokaklarda bir yerde birikmek, yolu t�kamak, y�ksek sesle konu�mak, �ar��da bir d�kk�n� l�zumundan fazla me�gul etmek, ay�p say�l�r."1

Osmanl�'n�n G�venilirli�i
Osmanl�lar fethettikleri t�m topraklarda g�venilir karakterleriyle tan�nm��lard�r. Bu �zellik, onlar�n Kuran ahlak�n� �rnek al�p ya�amalar�n�n bir sonucudur. Allah Kuran'da iman edenler i�in "(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir" (Mearic Suresi, 32) �eklinde bildirmektedir.

Osmanl�lar�n �slam ahlak�ndan kaynaklanan g�venilir karakterleri sadece kendi halklar�n�n de�il, bu d�neme �ahit olan t�m gayrim�slimlerin de dile getirdikleri apa��k bir ger�ektir. Nitekim 19. y�zy�lda �stanbul'da birka� sene kalan tarih�i A. Ubicini, La Turquie Actuelle (G�ncel T�rkiye) isimli kitab�nda o devri objektif bir �ekilde tasvir etmi�tir. Ubicini, Osmanl� topraklar�n�n emin yerler ve Osmanl�lar�n da son derece g�venilir insanlar olduklar�n� ��yle anlatm��t�r:

"Bu muazzam payitahtta (�stanbul'da) d�kkanc� herkes�e malum namaz saatlerinde d�kkan�n� a��k b�rak�p gitti�i ve gece evlerin kap�lar� alelade bir mandalla kapat�ld��� halde, senede yaln�z 4 h�rs�zl�k vakas� bile olmaz...

Osmanl�'n�n �slam ahlak�ndan kaynaklanan g�venilir karakteri sadece kendi halklar�n�n de�il, bu d�neme �ahit olan t�m gayrim�slimlerin de dile getirdikleri apa��k bir ger�ektir. Jean Antoine Guer'in 1747 y�l�nda Paris'te yay�nlanan Moeurs et Usages des Turcs (T�rkler'in Gelenek ve Al��kanl�klar�) isimli eserinde, Osmanl� topraklar�ndaki insanlar�n emniyetinin teminat alt�nda oldu�una dikkat �ekilmi�tir:

"Gerek �stanbul'da, gerek Osmanl� �mparatorlu�u'nun b�t�n �ehirlerinde h�k�m s�ren emniyet ve asayi�, hi�bir teredd�de imkan b�rakmayacak surette ispat etmektedir ki, T�rkler hi�bir zaman g�r�lmemi� bir derecede medenidirler..." 2

18. y�zy�lda �ngiltere'nin �stanbul sefiri olarak g�rev yapm�� James Porter ise Osmanl� d�nemindeki emniyet ve g�ven ortam�n� �u s�zleriyle ifade eder:

"Osmanl�'da yol kesme, ev soyma, doland�r�c�l�k ve yankesicilik gibi hadiseler adeta me�hul gibidir. Harp halinde olsun, sulh halinde olsun, yollar da evler kadar emindir. Bilhassa anayollar� takip ederek b�t�n Osmanl� m�lk�n� en mutlak bir emniyet i�inde ba�tan ba�a dola�abilmek her zaman m�mk�nd�r. D�imi bir seyr-u seferle yolcu adedinin �oklu�una ra�men vuku�t�n fevkal�de azl���na hayret etmemek k�bil de�ildir. Nice y�llar i�inde ancak nadir hadiselere tesad�f edilebilir." 3

Osmanl�'da Do�ruluk ve D�r�stl�k
Tarihte Osmanl�lar ile anla�ma yapan t�m milletler, Osmanl�lar�n �st�n d�r�stl�k ve do�ruluk anlay���na �ahit olmu�� ve hayranl�klar�n� dile getirmi�lerdir. �e�itli vesilelerle Osmanl� topraklar�nda� bulunmu� olan yabanc�lar�n ortak bir g�r��� vard�r. M�sl�man bir T�rk ile i� yapt�klar�nda mukaveleye gerek olmad���n�, s�z�n yeterli oldu�unu ifade ederler. Elbette ki bu anlay�� Kuran-� Kerim ile Peygamber Efendimiz (sav)'in s�nnetlerinden kaynaklanmaktad�r. Kuran ahlak�na sahip olan M�sl�manlar, Bakara Suresi'nde "... ahidle�tiklerinde ahidlerine vefa g�sterenler..." �eklinde tarif edilir. Ayetin devam�nda ise "��te bunlar, do�ru olanlard�r ve muttaki olanlar da bunlard�r." (Bakara Suresi, 177) �eklinde buyrulur.�

Bir T�rk t�ccar�n d�r�stl�k konusundaki titizli�i ba�ka bir kaynakta ��yle dile getirilir:"Yabanc� bir kuma� tacirinin Osmanl� �lkesine gelerek bir kuma� imalathanesinin mallar�n� be�enip hepsini almak istedikten sonra, mal sahibinin kuma� toplar�n� denklerken bir top kuma�� ay�rd���n� g�r�p bu hareketinin sebebini sormas� �zerine, Osmanl� esnaf� "Onu sana veremem, kusurludur" cevab�n� vermi�tir; yabanc� tacirin "Ziyan� yok, �nemli de�il" demesine ra�men Osmanl� esnaf� o kuma� topunu vermemekte direterek, "Benim mal�m�n kusurlu oldu�unu s�yledim biliyorsunuz. Fakat siz onu kendi memleketinizde satarken, al�c�lar�n�z orada benim bunlar� size s�ylemi� oldu�umu bilmeyeceklerdir. B�ylece de m��terilerinize kusurlu mal satm�� olaca��m. Neticede Osmanl�'n�n gururu, �eref ve haysiyeti rencide olacak, bizi de hilekar sanacaklard�r. Onun i�in bu sakat topu asla size veremem..." diyerek kuma�� vermeyi�inin sebebini izah etmi�tir." 4

18. yy'da Osmanl� topraklar�nda ya�ayan Frans�z generallerinden Comte de Bonneval, Osmanl�lar�n d�r�stl���ne hayran kald���n� ��yle belirtmi�tir:

"Haks�zl�k, tekelcilik, h�rs�zl�k gibi su�lar T�rkler aras�nda adeta yok gibidir. K�sacas� ister vicdani bir akideden, ister ceza korkusundan m�tevellit olsun, o kadar d�r�stl�k g�sterirler ki, insan �ok defa T�rkler'in do�rulu�una hayran kal�r." 5

�sve�'in �stanbul sefirli�ini yapm�� olan Mouradgea d'Ohsson ise Osmanl� d�nemindeki �st�n ahde vefa anlay���n� �u s�zlerle dile getirmi�tir :

"Onlar�n (Osmanl�lar�n) medh-� sen� edilecek meziyetlerinden biri de, verdikleri s�ze sad�k olmalar�d�r. Onlar, ba�kalar�n� aldatmaktan ve emniyeti suistimal ile bir k�s�m insanlar�n safl���ndan istifadeye kalk��mak ve istismar etmekten b�y�k bir vicdan azab� duyarlar. Kendi aralar�ndaki b�t�n muamelelerine yerle�mi� bulunan bu kemali, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun, b�t�n yabanc�lara kar�� da ayn� �ekilde g�sterirler. Bu noktada m�slimle gayrim�slim aras�nda hi�bir fark g�zetmezler. ��nk� onlar, her t�rl� gayrime�r� kazan�lar� �sl�miyet bak�m�ndan haram sayarlar ve me�r� olarak kazan�lmam�� bir servetin ne bu d�nyada, ne de ahirette hi�bir hayr� olamayaca��na kat'� surette iman ederler." 6

Osmanl�'da Tevazu
A. Brayer, 19. y�zy�lda Paris'te yay�nlanan Neuf annees a Constantinople (Konstantinopolis'te Dokuz Y�l) isimli eserinde, Osmanl� T�rklerinin tevazusu �zerinde durmu�; bunun kayna��n�n Kuran oldu�unu ��yle belirtmi�tir:

"M�sl�man T�rkler aras�nda kibir ve gurur adeta bilinmez. Kuran'�n en �iddetle yasaklad��� temay�llerin biri de budur... Bir taraftan da s�rekli olarak al�ak g�n�ll�l�k telkin edilir... ��te bundan dolay� M�sl�man T�rk'�n y�r�y���nde vakar ve ihti�am olmakla beraber, katiyen kibir ve azamet yoktur. Daima yava� sesle konu�ur; el ve kol hareketlerinde hi�bir zaman zorla h�kmeden bir eda sezilmez; hizmetinde tatl�l�k ve kolayl�k vard�r." 7

A. Brayer'in de �ahit oldu�u �zere Osmanl�lar�n tevazusunun kayna�� �slam ahlak� olmu�tur. Bir ayette iman edenlerin tevazulu karakterleri �u �ekilde tarif edilir:

"O Rahman (olan Allah)�n kullar�, yery�z� �zerinde al�ak g�n�ll� olarak y�r�rler ve cahiller kendileriyle muhatap olduklar� zaman "Selam" derler."� (Furkan Suresi, 63)

Osmanl�lar�n Bat�l�lar� kendine hayran b�rakan �st�n tevazusu Kuran'da bildirilen g�zel ahlaka uymalar�ndan kaynaklanmaktad�r. Y�ce Allah Kuran'da bu konuyu m�minlere, Hz. Lokman'�n o�luna verdi�i bir ���d� aktararak hat�rlatm��t�r:

"�nsanlara yana��n� �evirip (b�y�klenme) ve b�b�rlenmi� olarak yery�z�nde y�r�me. ��nk� Allah, b�y�kl�k taslay�p b�b�rleneni sevmez." "Y�r�y���nde orta bir yol tut, sesinden de (y�ksek perdeleri) eksilt." (Lokman Suresi, 18-19)

"Onlar ki yery�z�nde kendilerini yerle�tirir iktidar sahibi k�larsak, dosdo�ru namaz� k�larlar, zekat� verirler, marufu emrederler, m�nkerden sak�nd�r�rlar. B�t�n i�lerin sonu Allah'a aittir." (Hac Suresi, 41)

Osmanl�'n�n Vakar�
Yabanc� yazarlar, ara�t�rmac�lar ve gezginler Osmanl�lar�n vakar�ndan olduk�a etkilenmi�lerdir. A��rba�l�l���n, her kesimden ve her ya�tan Osmanl�'n�n ortak vasf� oldu�u �e�itli eserlerde ��yle ifade edilmi�tir:

"Osmanl� T�rkleri'nin milli seciyesini te�kil eden vakar�n, a��rba�l�l���n tasviri kolay de�ildir. D�nyada huzur ve s�kuna bundan daha m�ptela millet yoktur... Biraz fevkalade bir �ey ve mesela bir ecnebi k�yafeti, garip bir �ey, tuhaf bir hayvan g�recek olursa biraz durur, so�ukkanl�l�kla bakar, g�l�mser ve daha fazla oyalanmaya l�zum g�rmeyerek yoluna devam eder. Sokakta toplanmak, birini kovalamak, sevin� veyahut hayret ta�k�nl�klar�na kap�lmak gibi haller hi�bir M�sl�man T�rk �ehrinde halk aras�nda bile hi�bir zaman g�r�lmeyen hareketlerdir." 8

"T�rk �ocuklar� ba�ka memleketlerdekilere benzemezler. Ne g�r�lt� ederler, ne de a�lay�p dururlar. �arkta ge�irdi�im �� seneye yak�n zaman zarf�nda hi�bir T�rk �ocu�unun ba��r�p �a��rd���n� i�itmedim. Mektebe gittiklerini g�rd���m yavrular�n tav�rlar� sakin, y�r�y��leri t�pk� ya�l� ba�l� Osmanl�lar gibi vakurdu." 9

Osmanl�'da �yilikseverlik
�yilikseverlik, hay�rseverlik gibi faziletler Osmanl� ahlak�n�n ayr�lmaz par�alar� olmu�tur. Osmanl�'n�n insaniyeti, misafirperverli�i, hayrat ve hasenat� as�rlar boyunca dillere destan olmu�tur. Osmanl�lar hi�bir kar��l�k beklemeden yapt�klar� yard�mlar nedeniyle, dost-d��man t�m d�nya milletlerinin sayg� ve takdirini kazanm��t�r.

Konuyla ilgili olarak yabanc� eserlerde �u �vg� dolu ifadelere rastlar�z:

"Hi�bir istisnas� olmamak �art�yla b�t�n T�rkler hay�r severler; ne din fark�na, ne de ihtiya� sahiplerinin ge�mi� fiil ve hareketlerine bakmaks�z�n b�t�n muhta�lara yard�m ederler. ��nk� onlar�n nazar�nda herhangi bir �aki (e�k�ya) hayat de�i�tirip m�kemmel bir veli olabilir. ��te bundan dolay� T�rk hayrat ve hasenat�ndan hi�bir kimse mahrum edilmez." 10

"... T�rkler aras�nda fukaraya pek az tesad�f edilir... Kimisi daha hayattayken servetiyle fukaraya bakar, kimisi �l�rken hastaneler tesisi yahut k�pr�lerle kervansaraylar veyahut yol boylar�nda

�e�meler in�as� i�in muazzam sermayeler b�rak�r; hatta bir�oklar� da bu hayrat ve hasenat� daha sa�l�klar�nda yaparlar; baz�lar� �l�rken k�leleriyle cariyelerini azat ederler; keseleriyle hayrat yapamayanlar ana yollar�n tamirinde �al��arak, yol boylar�ndaki su haznelerini doldurarak, sellerde sular�n civar�nda durup yolculara tehlike i�areti vererek kollar�yla hay�r i�lerler, b�t�n bunlara mukabil katiyen para almazlar ve hatta e�er teklif edilecek olursa para i�in de�il, fisebilillah �al��t�klar�n� s�yleyerek reddederler." 11

Osmanl�lar�n Temizlik Anlay���
Avrupa milletleri sa�l��a zarar veren �eylerden ka��nmay� ve temizli�i Osmanl�lardan ��renmi�lerdir. Avrupa'da salg�n hastal�klar�n kol gezdi�i ve Avrupal�lar�n temizli�in ne oldu�unu bilmedikleri �a�larda, Osmanl�lar�n temizli�i ve s�hhati tarihi belgelerle sabittir:

"T�rk evlerinde temizlik azami derecededir: D��eme tahtalar� hal�lar ve M�s�r has�rlar�yla kapl�d�r; pabu�larla kunduralar�n merdiven �n�nde b�rak�lmas� adet olmak itibar�yla, odalarda, sofalarda �amurlara ve ayak izlerine pek nadir tesad�f edildi�i halde, b�t�n evlerde her hafta muntazam tahta silinir." 12

Frans�z Do�u gezgini Jean Thevenot,1655-1656 y�llar�nda �stanbul'da kalm�� ve Osmanl� insan�n�n nas�l ya�ad���n� kendi sefern�mesinde kaydetmi�tir. Onlardan baz�lar� ��yledir:

"T�rkler s�hhatli ya�arlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerdeki b�brek hastal�klar� ve daha bir s�r� tehlikeli hastal�klar�n hi�biri onlarda yoktur. �simlerini dahi bilmezler. �yle zannediyorum ki, T�rkler'in bu m�kemmel s�hhatlerinin ba�l�ca sebeplerinden biri de s�k s�k y�kanmalar� ve yiyip i�medeki itidalleridir. Onlar, gayet az yerler. Yedikleri de, karmakar���k de�ildir. Yemeklerden evvel ve sonra elleri y�kamak, T�rkler aras�nda vazge�ilmeyecek derecede umumi bir �det h�km�n� alm��t�r."

Yine ayn� yazara g�re:

"T�rkiye'de sofradan kalk�l�r kalk�lmaz mutlaka ellerle a��zlar y�kan�r. �n�n�ze s�cak suyla sabun getirilir. B�y�klerin konaklar�nda ya g�l suyu ya da g�zel kokulu ba�ka bir su da ikram edilir. Bunlarla da mendilinizin bir ucunu �slat�rs�n�z." 13

Sahip Oldu�umuz Miras� Gelecek Ku�aklara Ta��mak
Osmanl�'n�n b�rakt��� mirasa sahip olan T�rk insan�, g�zel ve �rnek bir ahlak sahibidir. Efendi miza�l�, haysiyetine ve �erefine d��k�n, kanaatkar, devletine sadakatli ve insanc�ld�r. En g�zel yiyece�i konuklar�na sunacak kadar misafirperver, fedakar ve sevgi doludur. �zellikle Anadolu halk�n�n �o�unlu�u bu �ekilde �st�n bir karaktere sahiptir. Anadolu'da var olandindarl�k, sevgi, dostluk, fedakarl�k anlay���, g�zel olan her�eye muhabbet, misafirperverlik, �rf ve ananelerin insanc�ll���, �zetle her t�rl� insani, ahlaki, manevi g�zellik b�t�n d�nya insanl��� i�in en ideal hayat anlay��� ve ya�am �eklidir. B�t�n d�nyan�n bu anlay��a, bu insani moral de�erlere �iddetle ihtiyac� vard�r.

Bu nedenle ama�; sevgi, merhamet, fedakarl�k gibi Anadolu'da var olan g�zel ahlak �zelliklerini t�m insanl��a ��retmek olmal�d�r. T�rk Milleti,� iman� ve g�zel ahlak� ile b�t�n d�nyay� iyili�e, imana, maneviyata, g�zelli�e ve samimi sevgiye y�neltecektir.

Kaynaklar :
1-Edmondo de Amicis, Constantinople, Paris, 1883, s. 415, 420
2-Jean Antoine Guer, Moeurs et Usages des Turcs, cilt 2, Paris, 1747, s. 188
3- James Porter, Observations sur la religion, les loix, le gouvernement et les moeurs des Turcs, cilt 2, Londra, 1769, s. 51.
4- Samiha Ayverdi, K�pl�ce'deki K��k, H�lbe Yay., 5- Comte de Bonneval, Anecdotes Venitiennes et Turques ou nouveaux memoires du Comte de Bonneval, cilt 1, Francfort, 1740, s. 215.
6- M. d'Ohsson, Tableau General de I'Empire Ottoman, cilt 4, s. 467.
7- A. Brayer, Neuf Annees a Constantinople, cilt 1, Paris, 1836, s. 198-199.
8- M. d'Ohsson, Tableau General de I'Empire Ottoman, s. 356.
9- A. Ubicini, La Turquie Actuelle, Paris, 1855, s. 283.
10- Comte de Bonneval, Anecdotes venitiennes et Turques ou nouveaux memoires du Comte de Bonneval, s. 213.
11- M. Thevenot, Relation d'un Voyage Fait au Levant, Paris, 1665, s. 95-97.
12- T. Thornton, Etat Actuel de la Turquie, cilt 2, s. 343.
13- M. Thevenot, Relation d'un voyage fait au Levant, s. 58, 70.

Sonraki Sayfa

e-mail: [email protected]