�zlenen Osmanl� Medeniyeti
Osmanl� �mparatorlu�u'nun 600 y�ldan fazla bir zaman boyunca s�rd�rd��� hakimiyet, ku�kusuz ki �slam ahlak�n�n ya�anmas� vesilesiyle olu�mu�tu. Osmanl� padi�ahlar�n�n, �slam ahlak�n�n bir gere�i olarak g�stermi� olduklar� merhametli ve adaletli y�netim anlay��� g�n�m�zde �zleniyor.
Pek �ok �zelli�i ile tarihe damgas�n� vurmu� olan Osmanl� Devleti'nin y�netim modeli, sahip oldu�u medeniyet, sanatsal g�c� gibi �st�n y�nleri g�n�m�zde halen b�y�k hayranl�k uyand�rmakta, �e�itli ara�t�rmalara, seminerlere ve belgesellere konu olmaktad�r. Bir�ok devlet adam�, akademisyen ve tarih�i, eskiden Osmanl�'n�n h�k�m s�rd��� topraklarda bug�n ya�anan kar���kl�klar�n ve �at��malar�n sona ermesi i�in Osmanl� modelinin yeniden canland�r�lmas� gerekti�ini dile getirmektedir. Ku�kusuz bunda 600 y�l boyunca Osmanl� topraklar�nda ya�anan ve her dinden ve �rktan halk i�in ge�erli olan adalet anlay���n�n �nemli bir pay� vard�r.
D�nya'n�n� Adalet Aray���...
Siz bu sat�rlar� okurken d�nyan�n d�rt bir yan�nda sava�lar devam ediyor, insanlar �l�yor, yurtlar�ndan ��kmak zorunda b�rak�l�yor ve zul�m g�r�yorlar. D�nyan�n pek �ok yerinde bir k�s�m insanlar haks�z kazan�lar elde ederken, di�er bir k�sm� hak ettiklerini elde edememenin s�k�nt�s�n� ya��yorlar. Zalimler, sahip olduklar� imkanlar� kullanarak g��s�zleri ezmeye �al���rken, mazlumlar ise kendilerine yard�m eli uzat�lmas�n� bekliyorlar. K�sacas� d�nyadaki bir�ok �lkede adaletsizlik h�k�m s�r�yor.
Peki neden adalet tam anlam�yla uygulanm�yor?
Adaletin yery�z�nde ger�ekten uygulanabilmesi i�in, insanlar�n adalet u�runa kendi ��karlar�n� bir kenara b�rakabilecekleri bir ahlaka sahip olmalar� gerekmektedir. Bu ahlak, insanlar aras�nda herhangi bir ayr�m g�zetmeksizin t�m insanlar� kapsayan, imkanlar� hakka uygun bir bi�imde payla�t�ran, g��l�lerin de�il hakl�lar�n �st�n oldu�u bir d�nya olu�turmay� hedefleyen Kuran ahlak�d�r. Y�ce Allah'�n Kuran-� Kerim'de insanlara bildirdi�i bu �st�n ahlak, sadece haktan ve do�rulardan yana, kat�ks�z bir adaleti emretmektedir.
Osmanl�'n�n Getirdi�i Adalet
Osmanl� Devleti, �slam'�n bayraktarl���n� yapmay�, �slam'�n adaletini ve �st�n ahlak�n� d�nyaya yaymay� kendisine bir hedef bilmi�tir. Bu nedenle de Osmanl�, fethetti�i topraklarda, yine Kuran'da emredildi�i gibi, hi�bir zora ve bask�ya ba�vurmadan �slam ahlak�n� ya�atm�� ve hakim k�lm��t�r.
Osmanl� Devleti, kurucusu Osman Bey'den ba�lamak �zere Fatih Sultan Mehmet ve di�er padi�ahlar�n�n adil y�netimleri ile t�m insanl��a �rnek olmu�tur. Onlar�n zamanlar�nda her dinden, her inan�tan insan birarada huzur i�inde ya�am��t�r. Hatta herhangi bir m�cadeleye dahi girmeden kendi istekleriyle Fatih Sultan Mehmet'e teslim olan toplumlar olmu�tur. Bu da insanlar�n onun adil y�netiminden ne derece ho�nut olduklar�n� g�stermektedir.
�ngiliz tarih�i F. Downey "The Grand Turc, Suleyman the Magnificent" (B�y�k T�rk, Muhte�em S�leyman) adl� eserinde T�rklerin adaletine ve merhametine s���nan insanlardan �u �ekilde bahseder:
"Bir�ok H�ristiyan, adaleti a��r ve karars�z olan H�ristiyan �lkelerindeki yurtlar�n� b�rakarak Osmanl� �lkesine gelip s���n�yorlard�."1
�slam adaletiyle y�netilen T�rk topraklar�, o d�nemde her dinden insan�n huzurlu ya�ayabildi�i tek ortamd�. �rne�in Osmanl� �mparatorlu�u d�neminde Anadolu ve Rumeli gayrim�slimleri dinlerine ve sosyal hayatlar�na m�dahale edilmeden, eski gelenekleri �zerinde ya�amaya devam etmi�lerdir.2 Osmanl� padi�ahlar�n�n �slam ahlak�na olan ba�l�l�klar� neticesinde toplum i�inde �rk, dil ve etnik kimlikler nedeniyle bir ayr�m olmam��, insanlar birbiriyle kayna�m�� ve toplumun �e�itli kesimleri aras�nda sosyal adalet sa�lanm��t�r.
Avrupal� tarih�i Richard Peters, �slam dinini benimseyen T�rklerin, y�zy�llar boyunca y�nettikleri her yerde nas�l bir adalet �rne�i temsil ettiklerini de �u s�zleriyle dile getirmi�tir:
"T�rkler as�rlar boyunca bir�ok millete hakim oldular, fakat onlar� asimile� etmeye asla gayret etmediler. Onlara h�rriyet verdiler ve din ve k�lt�rlerinin ya�anmas�na m�saade ettiler." 3
Osmanl� Padi�ahlar� Adaleti Emretmi�lerdir
Osmanl�'da adaletin sa�lanmas� i�in �ok b�y�k gayret sarf edilirdi. Osmanl� padi�ahlar�, halka kar�� devlet otoritesini k�t�ye kullanan idarecileri bu tutumlar�ndan men eden pek �ok kanunname yay�nlam��, kendilerinin bizzat �ahit olmad�klar� ortamlarda bile halk�n devletten raz� olaca�� bir sistem tesis etmi�lerdi. Devlet g�revlilerinin kanun ve adalete ayk�r� davranmas�n� kesinlikle yasaklayan pek �ok beyannameden biri de Semendere kad�s�na g�nderilendir. Padi�ah bu beyannamede halk�n kendisine Allah'�n bir emaneti oldu�unu belirttikten sonra, kanuna ayk�r� olarak Sancak beylerinin ve di�er g�revlilerin halka haks�zl�k yapmalar�n� zul�m saymakta ve bunu �iddetle yasaklamaktad�r. Bu emri yerine getirmekte ihmali ve kusuru g�r�lenlerin yarg�lanmalar�n� emretmektedir.4
T�rk-�slam ahlak�n�n getirdi�i bu adalet sistemi, Osmanl� Devleti'ni di�er devletlerden kat kat �st�n k�lan temel �zelliklerden biri olmu�tur. Bu �zellik sayesinde Osmanl� y�neticileri ve halk�, kendi aleyhlerinde bile olsa adaleti uygulamaktan �ekinmeyecek bir ahlak ile ahlaklanm��lard�r. Nisa Suresi'nde bildirilen bu ahlak �zelli�i, Osmanl�'n�n ve t�m M�sl�manlar�n �st�n adalet anlay���n�n da temelini olu�turmaktad�r:
"Ey iman edenler kendiniz, anne baban�z ve yak�nlar�n�z aleyhinde dahi olsa Allah i�in �ahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; ��nk� Allah onlara daha yak�nd�r. �yleyse adaletten d�n�p heva(tutku)lar�n�za uymay�n." (Nisa Suresi, 135)
Osmanl� Modeli T�m D�nyada��B�y�k �lgi G�r�yor
D�nyaca �nl� belgesel kanal� History Channel taraf�ndan haz�rlanan Osmanl� belgeseli ge�ti�imiz aylarda ABD'de yay�nland�. Belgeselde Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan S�leyman d�nemleri detayl� olarak anlat�ld�.
Hakk�n ve adaletin koruyucusu oldu�u ifade edilen Osmanl� Devleti'nin, b�t�n din ve inan�lara a��k oldu�u vurguland�. Belgeselde Osmanl�'n�n fetih politikalar�na ayr�nt�l� olarak de�inildi ve fetihlerin dine ve etnik temellere dayal� olmad��� anlat�ld�. Ayr�ca Kanuni Sultan S�leyman d�neminde haz�rlanan hukuk sisteminden de �vg�yle bahsedildi |
Osmanl� Padi�ahlar�n�n� Adil Tutumlar�na �rnekler
Orhan Gazi
Osmanl� tarih�ilerinden A��k Pa�az�de, Osmanl� padi�ahlar�ndan Orhan Bey'in adalet anlay���n� �u sat�rlarla ifade eder:
"Orhan G�z�, o�lu S�leyman Pa�a'y� Tarakl� (Tarak��) Yenice'sine g�nderdi. O memleketlerin hepsi Orhan Gazi'nin ad�letini i�itmi�ti. Her ald�klar� yerde ad�let g�sterdiler. Al�nmayan memleketler dahi onlar�n nas�l davrand�klar�n� ��renmi�lerdi. S�leyman Pa�a Tarakl� Yenicesi'ne var�nca, hisar� andla�arak verdiler. G�yn��� ve Mudurnu'yu dahi �ylece ald�lar. S�leyman Pa�a dahi o kadar ad�let g�sterdi ki...
'Ne olurdu, eski zamandan beri bunlar bize bey olayd�lar.' �ok k�yler bu T�rk kavmini g�rd�ler. M�sl�man oldular." 5
Sultan Murat
Sultan Murat'�n halk�na kar�� adil ve ho�g�r�l� y�netimini, ayn� d�nemde ya�am�� olan Bizans tarih�isi Khalkokondylas ��yle anlatmaktad�r:
"Kendisine itaat ve hizmet eden milletlere ve ki�ilere, hangi dinden olurlarsa olsunlar, iyi ve yumu�ak ve c�mert davran�rd�. Verdi�i s�ze sonradan aleyhinde tecelli etse bile sad�k kalarak, dost d��man herkesin g�venini kazand�." 6
Fatih Sultan Mehmet
Fatih Sultan Mehmet d�nemindeki adil ve ho�g�r�l� ortam, t�m tarih�iler taraf�ndan dile getirilen apa��k bir ger�ektir. Fatih Sultan Mehmet'in Kitap Ehline kar�� olan ho�g�r�s� g�n�m�ze kalan bir�ok anla�malarla da belgelenmi�tir. Onun �slam ahlak�ndan kaynaklanan ho�g�r�s�nden H�ristiyan, Yahudi, Ermeni, S�ryani her dine mensup insan pay�n� al�yordu.7 Bu nedenle Fatih'in padi�ah oldu�u s�re boyunca bir�ok yabanc� millet onun y�netimi alt�na girmekten b�y�k bir memnuniyet duymu�lard�. Bizansl� y�netici B�y�k D�ka Notaras'�n "Bizans'ta Latin �apkas� g�rmektense, T�rk sar��� g�rmeyi tercih ederim" 8 �eklindeki s�z� de bu ger�e�i teyid eder niteliktedir.
T�m �rnekler Osmanl� �mparatorlu�u'nun kurulu� ve ilk geli�im d�nemlerinde bir anda �ok b�y�k bir g�� kazanmas�n�n nedenlerini ortaya koymaktad�r. Y�neticilerin adil tutumlar� di�er dinlere mensup halklar �zerinde �ok olumlu etkiler olu�turmu�, Osmanl� topraklar� �ok b�y�k bir h�zla geni�lemi�tir. Bu geni�lemenin di�er padi�ahlar d�neminde de h�zlanarak artmas�n�n en b�y�k nedeni, ayn� ho�g�r�l� ve adil tutumun istikrarl� bir �ekilde devam etmesidir. |
Fatih Sultan Mehmet'in �stanbul'u fethi, ilk ba�larda gayrim�slim halk aras�nda b�y�k bir korkuya neden olmu�tur. Bask�lara ve sald�r�lara maruz kalacaklar�n� d���nen bu ki�ilerin b�y�k bir b�l�m� ya firar etmi� ya da Ayasofya'da toplanm��t�r. Ancak Fatih Sultan Mehmet onlara ho�g�r� ve adaletle yakla�m��, her t�rl� korkudan uzak olarak evlerine d�nmelerini ve i�lerini rahat bir �ekilde devam ettirmelerini istemi�tir.9 Onlara dinleri konusunda hi�bir bask� yapmam��, aksine bir�ok din mensubunu b�y�k bir ho�g�r�yle kar��layarak, onlar�n dinlerini rahat�a ya�ayabilecekleri bir ortam haz�rlam��t�r. Sarayda M�sl�man ve H�ristiyan bilginler yan yana ya�am�� ve her t�rl� ilmi konuyu b�y�k bir ho�g�r� ile tart��m��lard�r.10
Bat�'n�n Osmanl�'n�n��Adaletine Olan Hayranl���
Osmanl� �mparatorlu�u'nda h�k�m s�ren bu adaletli y�netim sayesinde t�m Balkanlar'�, Kafkasya'y� ve Ortado�u'yu kapsayan co�rafyada, �� �lahi dine ve muhtelif mezheplere mensup, dilleri, k�lt�rleri, �rklar� birbirlerinden tamamen farkl� milyonlarca insan, as�rlar boyunca hi�bir zulme maruz kalmadan huzur i�inde ya�am��lard�r. Bu nedenledir ki,� Bat�l� bilim adamlar�, Osmanl�'n�n sa�lad��� ho�g�r�l� ve anlay��l� y�netim sistemini �ok ideal bulmaktad�rlar.
Tarih�i Jason Goodwin, New York Times gazetesinde yay�nlanan, "Osmanl�'dan ��reneceklerimiz" ba�l�kl� makalesinde, Balkanlar'daki istikrars�zl�k i�in bir ��z�m �nerirken asl�nda, merak edilen bu ba�ar�n�n s�rr�na da dikkat �ekmi�tir. Yazar, Osmanl�'n�n idaresi alt�ndaki topraklarda dini, k�lt�rel ve etnik a��lardan b�y�k farkl�l�klar bulundu�unu, ancak 14. y�zy�ldan 19. y�zy�la kadar, halk�n hi�bir kesimine asla bask� yap�lmad���n� ve k�s�tlama getirilmedi�ini s�ylemi�tir. Osmanl�'n�n bu sayede istikrar� ve d�zeni korudu�unu s�yleyen Goodwin, bug�n yery�z�nde bar���n ve huzurun sa�lanmas� i�in Osmanl�'dan ��renilecek �ok fazla konu oldu�unu dile getirmi�tir. (Jason Goodwin, "Learning From the Ottomans" 16.8.1999, New York Times.)
Amerikal� ve Avrupal� bilim adamlar�, Osmanl�'n�n adalet anlay���na hayranl�klar�n� a��klarken, asl�nda, Kuran'da bildirilen �st�n ahlak�n m�kemmelli�ini dile getirmi� olmaktad�rlar. ��nk�, Osmanl� Devleti'nin adaletten ve do�ruluktan taviz vermeyen yap�s�n�n as�rlar boyunca hi� de�i�memesi, Kuran ahlak�n�n bu anlay��� gerektiriyor olmas�ndan kaynaklanmaktad�r.
Y�ce Allah Kuran-� Kerim'de M�sl�manlara, kar��lar�ndaki insanlara kar�� �fkelerine kap�lmamalar�n� ve adaletli davranmaktan hi�bir surette vazge�memelerini ��yle bildirmi�tir:
"Ey iman edenler adil �ahitler olarak Allah i�in adaleti ayakta tutun. Bir toplulu�a olan kininiz sizi adaletten al�koymas�n. Adalet yap�n. O takvaya daha yak�nd�r. Allah'tan korkup sak�n�n. ��phesiz Allah yapmakta olduklar�n�zdan haberi oland�r." (Maide Suresi, 8)
�anl� Tarihimizden Gelece�imize Uzanan Misyon
Bug�n T�rkiye, tarihinde birbirinden g��l� devletler kurmu�, Osmanl� �mparatorlu�u gibi 600 y�ldan fazla bir zaman boyunca adaletle h�k�m s�rm�� b�y�k bir devletin miras��s� konumundad�r. Anadolu'yu fetheden, Adriyatik'ten �in Seddi'ne kadar d�nyan�n en kar���k ve en hassas b�lgesini as�rlar boyunca hakimiyeti alt�nda tutan g��, T�rk Milleti'nin �z�nde var olan ve T�rklerin �slam'� kabul etmesiyle birlikte as�l kimli�ini bulan ahlak anlay���d�r.
Kuran'da emredilen bu ahlak�n ba�l�ca �zellikleri, d�r�stl�k ve mertlik, zul�mden ve haks�zl�ktan uzak durmak, adaleti her zaman ayakta tutmak, ho�g�r�den ve uzla�madan yana olmakt�r.
�u anda Kafkaslar'da, Balkanlar'da ve �zellikle Ortado�u'da sava�lar�n, kar���kl�klar�n, ac�lar�n ya�and��� bu yerlerde, T�rkiye'nin miras��s� oldu�u Osmanl� �mparatorlu�u d�neminde istikrar, huzur ve bar�� vard�. T�rkiye, y�zy�llarca bu ortam� muhafaza etmeyi ba�aran bir devletin varisi olarak, yeniden ayn� huzur ve bar�� ortam�n�n tesisinde �nc� rol� oynayabilir.
T�rkiye b�lgede hem y�netim anlay��� olarak, hem de b�lge insanlar�n�n inan�, k�lt�r ve ya�amlar�yla ortak dokulara sahip olmam�zdan kaynaklanan do�al bir lider konumundad�r. Mevcut yap�s�, demokratik ortam�, yeti�mi� insan� ve tarihi misyonuyla hem b�lgedeki halklar taraf�ndan bu �ekilde alg�lanan, hem de art�k Bat� d�nyas�n�n g�z�nde de lider konumda g�r�lmek istenen tek �lke T�rkiye'dir.
Ge�mi�te oldu�u gibi bug�n de M�sl�man T�rk Milleti sabr�, iman� ve g�zel ahlak� ile mazlumun yan�nda, zalimin kar��s�nda yer alarak, farkl� k�lt�rlerden ve k�kenlerden gelen insanlar� adalet ve ho�g�r� potas�nda birle�tirecek ve t�m d�nyan�n �zlemini �ekti�i bar�� ve g�venlik ortam�n�n olu�mas�nda -Allah'�n izniyle- �nemli bir rol oynayacakt�r.
Kaynaklar :
1- The Grand Turk, Suleyman the Magnificent, Sultan of Ottomans, New York, 1929, Frans�zca trc. Soliman le Magnefique, Paris 1930, s. 84
2- Prof. Dr. Bilal Ery�lmaz, Osmanl� Devletinde Gayrim�slim Tebaan�n Y�netimi, Risale Bas�n-Yay�n LTD. Mart, 1996, s. 24
3- Toktam�� Ate�, Osmanl� Toplumunun Siyasal Yap�s� (Kurulu� D�nemi), Say Kitap Pazarlama, s. 116
4- Prof. Dr. �smet Miro�lu, Osmanl� Y�netiminde �nsan ve Hukuka Sayg�, Tarih ve Medeniyet, Ocak 1999, s.16
5- http://www.bilkent.edu.tr/~ngok/adalet.htm
6- Y�lmaz �ztuna, Osmanl>Devleti Tarihi-1, "Siyasi Tarih", Ankara:T.C. K�lt�r Bakanl��� Yay�nlar�/2068, 1998, Cilt 1, s. 77
7- Sadi Bilgi�, S�z�nt� Dergisi, Aral�k 1997, say� 227, s. 512
8- Y�lmaz �ztuna, Osmanl� Devleti Tarihi-1, s. 106
9- Prof. Dr. Bilal Eryilmaz, Osmanl� Devletinde Gayrim�slim Tebaan�n Y�netimi, Risale Bas�n-Yay�n LTD. Mart, 1996, s. 29-30
10- Cumhuriyet Gazetesi, Fatih ve Fetih 4, Erdo�an Ayd�n, 31 May�s 2000, s. 9
---------------------------------------
�zlenen Osmanl� Anlay���
Osmanl�'n�n �slam dinine dayal� y�ksek ahlak anlay���
Bir milletin her zaman ve her devirde milli ve manevi de�erlerine ihtiyac� vard�r. Nitekim tarihimize bakt���m�zda, bunun ne derece do�ru oldu�unu g�rebiliriz. 600 y�l boyunca d�nyan�n en b�y�k g�c� olarak varl���n� devam ettirmi� olan Osmanl� �mparatorlu�u, manevi ve dini de�erlerine ba�l�l���n�n sonucunda �rnek bir ahlak ve k�lt�r �zerinde y�kselmi�tir. Bug�n bile pek �ok tarih�i ve sosyolog, Osmanl� �mparatorlu�u'nun y�ksek ahlak seviyesini �vg�yle anmakta ve kurmu� oldu�u devlet sisteminin adaletinden ve g�c�nden bahsetmektedir.
Osmanl�'n�n Kuran ahlak�na dayal� bu ahlak anlay���na �ahit olan d�nemin el�i ve gezginleri, yazd�klar� kitaplarda bundan hayranl�kla s�z etmektedirler. �rne�in, Edmondo de Amicis'in 1883 y�l�nda yay�nlanan Constantinople (�stanbul) adl� eserinde �u ifadeler yer almaktad�r:
"Pa�as�ndan sokak sat�c�s�na kadar, istisnas�z her T�rk'te vakar, a��rba�l�l�k ve asillik ihti�am� vard�r. Hepsi derece farklar� ile, �slami terbiyeyle yeti�tirilmi�lerdir. K�yafetleri farkl� olmasa, �stanbul'da bir ba�ka tabakan�n oldu�u belli de�ildir... �stanbul'un T�rk halk�, Avrupa'n�n en kibar ve nezaketli toplumudur. En �ss�z sokaklarda bile bir yabanc� i�in, k���k bir hakarete u�rama tehlikesi yoktur... Ahlaks�zl�kla ilgili en k���k bir olaya tan�k olmak imk�n d���d�r. Sokaklarda bir yerde birikmek, yolu t�kamak, y�ksek sesle konu�mak, �ar��da bir d�kk�n� l�zumundan fazla me�gul etmek, ay�p say�l�r."1
Osmanl�'n�n G�venilirli�i
Osmanl�lar fethettikleri t�m topraklarda g�venilir karakterleriyle tan�nm��lard�r. Bu �zellik, onlar�n Kuran ahlak�n� �rnek al�p ya�amalar�n�n bir sonucudur. Allah Kuran'da iman edenler i�in "(Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir" (Mearic Suresi, 32) �eklinde bildirmektedir.
Osmanl�lar�n �slam ahlak�ndan kaynaklanan g�venilir karakterleri sadece kendi halklar�n�n de�il, bu d�neme �ahit olan t�m gayrim�slimlerin de dile getirdikleri apa��k bir ger�ektir. Nitekim 19. y�zy�lda �stanbul'da birka� sene kalan tarih�i A. Ubicini, La Turquie Actuelle (G�ncel T�rkiye) isimli kitab�nda o devri objektif bir �ekilde tasvir etmi�tir. Ubicini, Osmanl� topraklar�n�n emin yerler ve Osmanl�lar�n da son derece g�venilir insanlar olduklar�n� ��yle anlatm��t�r:
"Bu muazzam payitahtta (�stanbul'da) d�kkanc� herkes�e malum namaz saatlerinde d�kkan�n� a��k b�rak�p gitti�i ve gece evlerin kap�lar� alelade bir mandalla kapat�ld��� halde, senede yaln�z 4 h�rs�zl�k vakas� bile olmaz... |
Osmanl�'n�n �slam ahlak�ndan kaynaklanan g�venilir karakteri sadece kendi halklar�n�n de�il, bu d�neme �ahit olan t�m gayrim�slimlerin de dile getirdikleri apa��k bir ger�ektir. Jean Antoine Guer'in 1747 y�l�nda Paris'te yay�nlanan Moeurs et Usages des Turcs (T�rkler'in Gelenek ve Al��kanl�klar�) isimli eserinde, Osmanl� topraklar�ndaki insanlar�n emniyetinin teminat alt�nda oldu�una dikkat �ekilmi�tir:
"Gerek �stanbul'da, gerek Osmanl� �mparatorlu�u'nun b�t�n �ehirlerinde h�k�m s�ren emniyet ve asayi�, hi�bir teredd�de imkan b�rakmayacak surette ispat etmektedir ki, T�rkler hi�bir zaman g�r�lmemi� bir derecede medenidirler..." 2
18. y�zy�lda �ngiltere'nin �stanbul sefiri olarak g�rev yapm�� James Porter ise Osmanl� d�nemindeki emniyet ve g�ven ortam�n� �u s�zleriyle ifade eder:
"Osmanl�'da yol kesme, ev soyma, doland�r�c�l�k ve yankesicilik gibi hadiseler adeta me�hul gibidir. Harp halinde olsun, sulh halinde olsun, yollar da evler kadar emindir. Bilhassa anayollar� takip ederek b�t�n Osmanl� m�lk�n� en mutlak bir emniyet i�inde ba�tan ba�a dola�abilmek her zaman m�mk�nd�r. D�imi bir seyr-u seferle yolcu adedinin �oklu�una ra�men vuku�t�n fevkal�de azl���na hayret etmemek k�bil de�ildir. Nice y�llar i�inde ancak nadir hadiselere tesad�f edilebilir." 3
Osmanl�'da Do�ruluk ve D�r�stl�k
Tarihte Osmanl�lar ile anla�ma yapan t�m milletler, Osmanl�lar�n �st�n d�r�stl�k ve do�ruluk anlay���na �ahit olmu�� ve hayranl�klar�n� dile getirmi�lerdir. �e�itli vesilelerle Osmanl� topraklar�nda� bulunmu� olan yabanc�lar�n ortak bir g�r��� vard�r. M�sl�man bir T�rk ile i� yapt�klar�nda mukaveleye gerek olmad���n�, s�z�n yeterli oldu�unu ifade ederler. Elbette ki bu anlay�� Kuran-� Kerim ile Peygamber Efendimiz (sav)'in s�nnetlerinden kaynaklanmaktad�r. Kuran ahlak�na sahip olan M�sl�manlar, Bakara Suresi'nde "... ahidle�tiklerinde ahidlerine vefa g�sterenler..." �eklinde tarif edilir. Ayetin devam�nda ise "��te bunlar, do�ru olanlard�r ve muttaki olanlar da bunlard�r." (Bakara Suresi, 177) �eklinde buyrulur.�
Bir T�rk t�ccar�n d�r�stl�k konusundaki titizli�i ba�ka bir kaynakta ��yle dile getirilir:"Yabanc� bir kuma� tacirinin Osmanl� �lkesine gelerek bir kuma� imalathanesinin mallar�n� be�enip hepsini almak istedikten sonra, mal sahibinin kuma� toplar�n� denklerken bir top kuma�� ay�rd���n� g�r�p bu hareketinin sebebini sormas� �zerine, Osmanl� esnaf� "Onu sana veremem, kusurludur" cevab�n� vermi�tir; yabanc� tacirin "Ziyan� yok, �nemli de�il" demesine ra�men Osmanl� esnaf� o kuma� topunu vermemekte direterek, "Benim mal�m�n kusurlu oldu�unu s�yledim biliyorsunuz. Fakat siz onu kendi memleketinizde satarken, al�c�lar�n�z orada benim bunlar� size s�ylemi� oldu�umu bilmeyeceklerdir. B�ylece de m��terilerinize kusurlu mal satm�� olaca��m. Neticede Osmanl�'n�n gururu, �eref ve haysiyeti rencide olacak, bizi de hilekar sanacaklard�r. Onun i�in bu sakat topu asla size veremem..." diyerek kuma�� vermeyi�inin sebebini izah etmi�tir." 4
18. yy'da Osmanl� topraklar�nda ya�ayan Frans�z generallerinden Comte de Bonneval, Osmanl�lar�n d�r�stl���ne hayran kald���n� ��yle belirtmi�tir:
"Haks�zl�k, tekelcilik, h�rs�zl�k gibi su�lar T�rkler aras�nda adeta yok gibidir. K�sacas� ister vicdani bir akideden, ister ceza korkusundan m�tevellit olsun, o kadar d�r�stl�k g�sterirler ki, insan �ok defa T�rkler'in do�rulu�una hayran kal�r." 5
�sve�'in �stanbul sefirli�ini yapm�� olan Mouradgea d'Ohsson ise Osmanl� d�nemindeki �st�n ahde vefa anlay���n� �u s�zlerle dile getirmi�tir :
"Onlar�n (Osmanl�lar�n) medh-� sen� edilecek meziyetlerinden biri de, verdikleri s�ze sad�k olmalar�d�r. Onlar, ba�kalar�n� aldatmaktan ve emniyeti suistimal ile bir k�s�m insanlar�n safl���ndan istifadeye kalk��mak ve istismar etmekten b�y�k bir vicdan azab� duyarlar. Kendi aralar�ndaki b�t�n muamelelerine yerle�mi� bulunan bu kemali, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun, b�t�n yabanc�lara kar�� da ayn� �ekilde g�sterirler. Bu noktada m�slimle gayrim�slim aras�nda hi�bir fark g�zetmezler. ��nk� onlar, her t�rl� gayrime�r� kazan�lar� �sl�miyet bak�m�ndan haram sayarlar ve me�r� olarak kazan�lmam�� bir servetin ne bu d�nyada, ne de ahirette hi�bir hayr� olamayaca��na kat'� surette iman ederler." 6
Osmanl�'da Tevazu
A. Brayer, 19. y�zy�lda Paris'te yay�nlanan Neuf annees a Constantinople (Konstantinopolis'te Dokuz Y�l) isimli eserinde, Osmanl� T�rklerinin tevazusu �zerinde durmu�; bunun kayna��n�n Kuran oldu�unu ��yle belirtmi�tir:
"M�sl�man T�rkler aras�nda kibir ve gurur adeta bilinmez. Kuran'�n en �iddetle yasaklad��� temay�llerin biri de budur... Bir taraftan da s�rekli olarak al�ak g�n�ll�l�k telkin edilir... ��te bundan dolay� M�sl�man T�rk'�n y�r�y���nde vakar ve ihti�am olmakla beraber, katiyen kibir ve azamet yoktur. Daima yava� sesle konu�ur; el ve kol hareketlerinde hi�bir zaman zorla h�kmeden bir eda sezilmez; hizmetinde tatl�l�k ve kolayl�k vard�r." 7
A. Brayer'in de �ahit oldu�u �zere Osmanl�lar�n tevazusunun kayna�� �slam ahlak� olmu�tur. Bir ayette iman edenlerin tevazulu karakterleri �u �ekilde tarif edilir:
"O Rahman (olan Allah)�n kullar�, yery�z� �zerinde al�ak g�n�ll� olarak y�r�rler ve cahiller kendileriyle muhatap olduklar� zaman "Selam" derler."� (Furkan Suresi, 63)
Osmanl�lar�n Bat�l�lar� kendine hayran b�rakan �st�n tevazusu Kuran'da bildirilen g�zel ahlaka uymalar�ndan kaynaklanmaktad�r. Y�ce Allah Kuran'da bu konuyu m�minlere, Hz. Lokman'�n o�luna verdi�i bir ���d� aktararak hat�rlatm��t�r:
"�nsanlara yana��n� �evirip (b�y�klenme) ve b�b�rlenmi� olarak yery�z�nde y�r�me. ��nk� Allah, b�y�kl�k taslay�p b�b�rleneni sevmez." "Y�r�y���nde orta bir yol tut, sesinden de (y�ksek perdeleri) eksilt." (Lokman Suresi, 18-19)
"Onlar ki yery�z�nde kendilerini yerle�tirir iktidar sahibi k�larsak, dosdo�ru namaz� k�larlar, zekat� verirler, marufu emrederler, m�nkerden sak�nd�r�rlar. B�t�n i�lerin sonu Allah'a aittir." (Hac Suresi, 41) |
Osmanl�'n�n Vakar�
Yabanc� yazarlar, ara�t�rmac�lar ve gezginler Osmanl�lar�n vakar�ndan olduk�a etkilenmi�lerdir. A��rba�l�l���n, her kesimden ve her ya�tan Osmanl�'n�n ortak vasf� oldu�u �e�itli eserlerde ��yle ifade edilmi�tir:
"Osmanl� T�rkleri'nin milli seciyesini te�kil eden vakar�n, a��rba�l�l���n tasviri kolay de�ildir. D�nyada huzur ve s�kuna bundan daha m�ptela millet yoktur... Biraz fevkalade bir �ey ve mesela bir ecnebi k�yafeti, garip bir �ey, tuhaf bir hayvan g�recek olursa biraz durur, so�ukkanl�l�kla bakar, g�l�mser ve daha fazla oyalanmaya l�zum g�rmeyerek yoluna devam eder. Sokakta toplanmak, birini kovalamak, sevin� veyahut hayret ta�k�nl�klar�na kap�lmak gibi haller hi�bir M�sl�man T�rk �ehrinde halk aras�nda bile hi�bir zaman g�r�lmeyen hareketlerdir." 8
"T�rk �ocuklar� ba�ka memleketlerdekilere benzemezler. Ne g�r�lt� ederler, ne de a�lay�p dururlar. �arkta ge�irdi�im �� seneye yak�n zaman zarf�nda hi�bir T�rk �ocu�unun ba��r�p �a��rd���n� i�itmedim. Mektebe gittiklerini g�rd���m yavrular�n tav�rlar� sakin, y�r�y��leri t�pk� ya�l� ba�l� Osmanl�lar gibi vakurdu." 9
Osmanl�'da �yilikseverlik
�yilikseverlik, hay�rseverlik gibi faziletler Osmanl� ahlak�n�n ayr�lmaz par�alar� olmu�tur. Osmanl�'n�n insaniyeti, misafirperverli�i, hayrat ve hasenat� as�rlar boyunca dillere destan olmu�tur. Osmanl�lar hi�bir kar��l�k beklemeden yapt�klar� yard�mlar nedeniyle, dost-d��man t�m d�nya milletlerinin sayg� ve takdirini kazanm��t�r.
Konuyla ilgili olarak yabanc� eserlerde �u �vg� dolu ifadelere rastlar�z:
"Hi�bir istisnas� olmamak �art�yla b�t�n T�rkler hay�r severler; ne din fark�na, ne de ihtiya� sahiplerinin ge�mi� fiil ve hareketlerine bakmaks�z�n b�t�n muhta�lara yard�m ederler. ��nk� onlar�n nazar�nda herhangi bir �aki (e�k�ya) hayat de�i�tirip m�kemmel bir veli olabilir. ��te bundan dolay� T�rk hayrat ve hasenat�ndan hi�bir kimse mahrum edilmez." 10
"... T�rkler aras�nda fukaraya pek az tesad�f edilir... Kimisi daha hayattayken servetiyle fukaraya bakar, kimisi �l�rken hastaneler tesisi yahut k�pr�lerle kervansaraylar veyahut yol boylar�nda
�e�meler in�as� i�in muazzam sermayeler b�rak�r; hatta bir�oklar� da bu hayrat ve hasenat� daha sa�l�klar�nda yaparlar; baz�lar� �l�rken k�leleriyle cariyelerini azat ederler; keseleriyle hayrat yapamayanlar ana yollar�n tamirinde �al��arak, yol boylar�ndaki su haznelerini doldurarak, sellerde sular�n civar�nda durup yolculara tehlike i�areti vererek kollar�yla hay�r i�lerler, b�t�n bunlara mukabil katiyen para almazlar ve hatta e�er teklif edilecek olursa para i�in de�il, fisebilillah �al��t�klar�n� s�yleyerek reddederler." 11
Osmanl�lar�n Temizlik Anlay���
Avrupa milletleri sa�l��a zarar veren �eylerden ka��nmay� ve temizli�i Osmanl�lardan ��renmi�lerdir. Avrupa'da salg�n hastal�klar�n kol gezdi�i ve Avrupal�lar�n temizli�in ne oldu�unu bilmedikleri �a�larda, Osmanl�lar�n temizli�i ve s�hhati tarihi belgelerle sabittir:
"T�rk evlerinde temizlik azami derecededir: D��eme tahtalar� hal�lar ve M�s�r has�rlar�yla kapl�d�r; pabu�larla kunduralar�n merdiven �n�nde b�rak�lmas� adet olmak itibar�yla, odalarda, sofalarda �amurlara ve ayak izlerine pek nadir tesad�f edildi�i halde, b�t�n evlerde her hafta muntazam tahta silinir." 12
Frans�z Do�u gezgini Jean Thevenot,1655-1656 y�llar�nda �stanbul'da kalm�� ve Osmanl� insan�n�n nas�l ya�ad���n� kendi sefern�mesinde kaydetmi�tir. Onlardan baz�lar� ��yledir:
"T�rkler s�hhatli ya�arlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerdeki b�brek hastal�klar� ve daha bir s�r� tehlikeli hastal�klar�n hi�biri onlarda yoktur. �simlerini dahi bilmezler. �yle zannediyorum ki, T�rkler'in bu m�kemmel s�hhatlerinin ba�l�ca sebeplerinden biri de s�k s�k y�kanmalar� ve yiyip i�medeki itidalleridir. Onlar, gayet az yerler. Yedikleri de, karmakar���k de�ildir. Yemeklerden evvel ve sonra elleri y�kamak, T�rkler aras�nda vazge�ilmeyecek derecede umumi bir �det h�km�n� alm��t�r."
Yine ayn� yazara g�re:
"T�rkiye'de sofradan kalk�l�r kalk�lmaz mutlaka ellerle a��zlar y�kan�r. �n�n�ze s�cak suyla sabun getirilir. B�y�klerin konaklar�nda ya g�l suyu ya da g�zel kokulu ba�ka bir su da ikram edilir. Bunlarla da mendilinizin bir ucunu �slat�rs�n�z." 13
Sahip Oldu�umuz Miras� Gelecek Ku�aklara Ta��mak
Osmanl�'n�n b�rakt��� mirasa sahip olan T�rk insan�, g�zel ve �rnek bir ahlak sahibidir. Efendi miza�l�, haysiyetine ve �erefine d��k�n, kanaatkar, devletine sadakatli ve insanc�ld�r. En g�zel yiyece�i konuklar�na sunacak kadar misafirperver, fedakar ve sevgi doludur. �zellikle Anadolu halk�n�n �o�unlu�u bu �ekilde �st�n bir karaktere sahiptir. Anadolu'da var olandindarl�k, sevgi, dostluk, fedakarl�k anlay���, g�zel olan her�eye muhabbet, misafirperverlik, �rf ve ananelerin insanc�ll���, �zetle her t�rl� insani, ahlaki, manevi g�zellik b�t�n d�nya insanl��� i�in en ideal hayat anlay��� ve ya�am �eklidir. B�t�n d�nyan�n bu anlay��a, bu insani moral de�erlere �iddetle ihtiyac� vard�r.
Bu nedenle ama�; sevgi, merhamet, fedakarl�k gibi Anadolu'da var olan g�zel ahlak �zelliklerini t�m insanl��a ��retmek olmal�d�r. T�rk Milleti,� iman� ve g�zel ahlak� ile b�t�n d�nyay� iyili�e, imana, maneviyata, g�zelli�e ve samimi sevgiye y�neltecektir.
Kaynaklar :
1-Edmondo de Amicis, Constantinople, Paris, 1883, s. 415, 420
2-Jean Antoine Guer, Moeurs et Usages des Turcs, cilt 2, Paris, 1747, s. 188
3- James Porter, Observations sur la religion, les loix, le gouvernement et les moeurs des Turcs, cilt 2, Londra, 1769, s. 51.
4- Samiha Ayverdi, K�pl�ce'deki K��k, H�lbe Yay.,
5- Comte de Bonneval, Anecdotes Venitiennes et Turques ou nouveaux memoires du Comte de Bonneval, cilt 1, Francfort, 1740, s. 215.
6- M. d'Ohsson, Tableau General de I'Empire Ottoman, cilt 4, s. 467.
7- A. Brayer, Neuf Annees a Constantinople, cilt 1, Paris, 1836, s. 198-199.
8- M. d'Ohsson, Tableau General de I'Empire Ottoman, s. 356.
9- A. Ubicini, La Turquie Actuelle, Paris, 1855, s. 283.
10- Comte de Bonneval, Anecdotes venitiennes et Turques ou nouveaux memoires du Comte de Bonneval, s. 213.
11- M. Thevenot, Relation d'un Voyage Fait au Levant, Paris, 1665, s. 95-97.
12- T. Thornton, Etat Actuel de la Turquie, cilt 2, s. 343.
13- M. Thevenot, Relation d'un voyage fait au Levant, s. 58, 70.
|