Ana Sayfa
4.Say� Dergi Hakk�nda
4.Say� ��indekiler
1.ve 2.Say�daki Yazarlar
�lanlar & Duyurular
Tan�t�mlar & Konferanslar
MP3 format�nda
 
Sitede Yaz�lar�n�z�n Yay�nlanmasini �stiyor musunuz?
Bas�nda T�rk �slam Birli�i
 

HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR)'IN ESERLER�
T�M D�NYADA OKUNUYOR

1956 y�l�nda Ankara'da do�an Adnan Oktar, eserleri t�m d�nyada okunan, �lkemizin �nemli fikir adamlar�ndan biridir. Milli ve manevi de�erlerine son derece ba�l� olan ve inand��� mukaddes de�erleri di�er insanlara anlatmay� insani bir g�rev olarak kabul eden Adnan Oktar, fikri m�cadelesine 1979 y�l�nda, Mimar Sinan �niversitesi G�zel Sanatlar Fak�ltesi'ndeki e�itimi s�ras�nda ba�lam��t�r. �niversite d�nemi boyunca, �evresine hakim olan materyalist felsefe ve ideolojilerin �arp�kl�klar� hakk�nda, onlar� savunanlardan daha fazla bilgi ve yorum sahibi olacak kadar detayl� ara�t�rmalar yapm��t�r. Bu bilgi birikiminin sonucunda ise, milli ve manevi de�erlerimizi tehdit eden, b�l�c� ideolojilerin temellerini olu�turan Darwinizm ve evrim teorisinin �lkemize ve d�nyaya getirdi�i zararlar ve bu teorinin modern bilim kar��s�ndaki yenilgisi ile ilgili eserler haz�rlam��t�r. Yazar ayr�ca d�nya tarihi ve siyaseti �zerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Siyonizm ve Masonluk hakk�nda da kitaplar yazm��t�r. Bu eserlerin yan� s�ra Kuran ahlak�n� ve imani konular� anlatan eserleriyle birlikte yazar, 250 yi a�k�n kitab�n sahibidir. Adnan Oktar, eserlerinin b�y�k bir b�l�m�n� Harun Yahya m�stear ismiyle yay�nlam��t�r. Bu m�stear ismi, "inkarc� d���nceye kar�� m�cadele eden iki Peygamberin hat�ralar�na h�rmeten isimlerini yad etmek i�in" Harun ve Yahya isimlerinden olu�turulmu�tur...

Adnan Oktar'�n eserleri 41 yabanc� dile �evrilmi�tir. Yazar�n eserlerinden faydalan�larak bug�ne kadar 160 belgesel film yap�lm��t�r. Bu belgesel filmler de, kitaplar gibi bir�ok yabanc� dile �evrilmi� olup 20 �lkedeki 100 ayr� TV kanal�nda g�sterilmektedir. Haz�rlanan sohbet programlar� ve sesli anlat�mlar 20 ayr� �lkede pek �ok radyo kanal�nda yay�nlanmaktad�r. 40 ayr� dilde 200'den fazla internet sitesi bulunmakta olup bu siteleri her ay 140 ayr� �lkeden 3 milyonun �st�nde ki�i ziyaret etmektedir. Sitelerden ayda yakla��k 275 bin belgesel film, 125 bin kitap, 37 bin sesli anlat�m ziyaret�iler taraf�ndan herhangi bir �cret �demeden bilgisayarlar�na indirilmektedir. Harun Yahya'n�n eserleri kaynak al�narak haz�rlanan dergiler bug�ne kadar 6 milyonluk tiraja ula�m��t�r. D�nyan�n en tan�nm�� �niversiteleri de dahil olmak �zere Avustralya'dan Kanada'ya, �ngiltere'den Malezya'ya kadar yurt d���nda ve T�rkiye'de 1500'�n �zerinde konferans d�zenlenmi� ve bu konferanslara 1 milyonun �zerinde kat�l�m olmu�tur. Harun Yahya'n�n 5.000'den fazla makalesi bug�ne kadar d�nyan�n pek �ok farkl� �lkesinde dergi, gazete veya internet sitelerinde yay�nlanm��t�r.

Bug�n d�nyada ya�ananlar� d���nd���m�zde, yery�z�nde son derece kapsaml� ve etkin olaylar�n ayn� zaman diliminde meydana geldi�ini rahat�a g�rebiliriz. �zellikle, yery�z�nde geni� bir alan� tehdit eden ter�rist eylemler, b�lgesel �at��malar, do�al afetler, fakirlik, ahlaki dejenerasyon, globalle�me ve teknolojinin ola�an�st� geli�imi gibi konular d�nyan�n g�ndemini b�y�k bir h�zla de�i�tiriyor. Bu geli�melere kay�ts�z kalarak, kendi s�n�rlar� i�inde kapal� bir hayat ya�amak art�k hi�bir toplum i�in m�mk�n g�r�nm�yor.

Bu �a�da toplumlar bir yandan globalle�en d�nyaya uyum sa�lamak i�in u�ra��rken bir yandan da �z kimliklerini korumaya �al���yorlar. Fakat akl� selim insanlar�n ortak arzusu olu�an yeni d�nya d�zeninin sevgi, bar��, adalet ve dayan��ma gibi insanc�l de�erler �zerinde y�kselmesidir.

�lkemiz, bu yeni sistemin �ekillenmesinde, �ok kilit bir co�rafi konuma sahip oldu�u i�in ve Osmanl� �mparatorlu�u'nun tek miras��s� olmas� itibariyle �ok �nemli belirleyici bir fakt�rd�r. Bu nedenle, �lkemiz'in ve dolay�s�yla d�nyan�n gelece�ine y�nelik geli�meleri do�ru de�erlendirmemiz ve bu y�nde birlik, beraberlik i�inde ad�mlar atmam�z gerekmektedir.

Bu d���ncelerle, ya�anan geli�meleri de�erlendirmesi ve ileriye y�nelik d���ncelerini ��renmek gayesiyle Say�n Adnan Oktar'a baz� sorular y�nelttik:

-Siz d�nyan�n i�inde bulundu�u bu zorlu d�nemi nas�l yorumluyorsunuz?

�ncelikle �unu ifade etmek istiyorum, i�inde bulundu�umuz d�nem Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in bin d�rty�z y�l evvel m�jdeledi�i kutlu bir zamand�r. Resulullah (sav)'�n "Ahir Zaman" olarak nitelendirdi�i bu d�nemde ya�anacaklar�, ya�ad��� zamanda bildirmi�tir. O d�nemde bildirdi�i alametler bug�n, yine Hz. Peygamber Efendimiz (sav)'in ifadesiyle "tesbih tanesine dizilen boncuklar" gibi pe�pe�e meydana gelmektedir. Bu konuyla ilgili olarak, kaleme alm�� oldu�um 'K�yamet Alametleri' isimli kitapta y�zlerce alamet, bilimsel delillerle, ve Ehli S�nnet kaynaklar�na dayan�larak a��klanm��t�r.

Elbette ki, b�yle bir d�nemde meydana gelen hadiseler son derece �nemli ve b�y�k olaylard�r; dolay�s�yla d�nyan�n �ehresini de�i�tirecek niteliktedir. Burada bize d��en bu olaylar� iyi tahlil etmek ve �slam ahlak�na en uygun tav�rlar� sergileyerek �mitvar olmakt�r. Zira, b�yle zor bir d�nemin ard�ndan Hz. Peygamberimiz (sav) sevginin, dostlu�un, adaletin ve dayan��man�n ya�and��� bar���n, huzurun ve refah�n hakim oldu�u bir d�nemin ya�anaca��n� m�jdelemektedir. "Alt�n�a�" olarak ifade edilen bu d�nemde �at��malar son bulacak ve insanlar Allah (cc)'�n kendileri i�in se�ip be�endi�i ahlak ile ahlaklanacaklard�r.

B�yle bak�ld���nda ya�ad���m�z bu d�nemin daha iyi anla��laca��n� ve yap�lmas� gerekenlerin de daha belirgin hale gelece�ini d���n�yorum. Allah (cc)'�n yaratt��� her olay, kaderde var oldu�undan, mutlaka hikmetli olur. Bu hikmetleri g�rmeye �al��mak, k�t�l�kleri iyili�e, fakirli�i zenginli�e, nefreti sevgiye, d��manl�klar� dayan��maya �evirmek bizim �st�m�ze d��en vazifedir. Buna niyet edilerek �al���ld���nda yery�z� bamba�ka bir hale gelecektir. Bu, Cenab-� Allah'�n� ve Peygamber Efendimiz (sav)'in bizlere bir vaadidir.

-Sizce yery�z�nde ya�anan �at��malar�n k�keninde ne var ve son bulmas� i�in ne yapmak gerekir?

Ya�ad���m�z d�nemde ter�r olaylar�n�n, b�lgesel �at��malar�n, sava�lar�n artmas�, her g�n y�zlerce insan�n �lmesi vicdanlar� rahats�z etmektedir. Elbette ki, bu ac�lar�n bir an �nce sona ermesi i�in kal�c� ve kesin bir ��z�m getirmeye y�nelik samimi gayret sarfedilmelidir. Bunun i�in de, ya�anan �at��malar�n ve karga�an�n k�keninin iyi tahlil edilmesi ve buna g�re bir ��z�m getirilmesi gerekir.

Eserlerimin b�y�k bir k�sm�nda a��k�a belirtti�im gibi, �at��man�n k�keninde Allah'�n varl���n� inkar eden materyalist d�nya g�r��� ve buna ba�l� olarak da h�zla artan sevgisizlik ve merhametsizlik vard�r. Bu sapk�n g�r��, inan�s�zl���n getirdi�i ac�mas�zl��� ve sorumsuzlu�u s�zde do�al ve me�ru olarak g�sterir. Allah (cc)'tan korkulmad���nda ve O'nun Y�ce Zat�'na sevgi duyulmad���nda, bu sapk�n ideolojileri yayg�nla�t�rmak, ��kar elde etmek ve �st�nl�k arzular�n� tatmin etmek i�in her t�rl� �at��ma adeta me�ru g�r�l�r ve �yle g�sterilmeye �al���l�r.

Yery�z�nde ya�anan �at��may� me�ru g�sterme �abalar�n�n bir �r�n� olarak da, 19. y�zy�lda evrim teorisini ileri s�rm��lerdir. Hayat�n ba�lang�c�n� a��klama iddias�yla ortaya at�lan bu �arp�k teori, hayat� bir �at��ma alan� olarak tan�mlar. B�ylelikle insanlar, toplumlar ya da devletler aras�ndaki �at��malar�n do�al ve me�ru oldu�u, hatta gerekli oldu�u yalan� s�zde bilimsel bir k�l�fla ileri s�r�l�r. Halbuki �at��man�n insanl��a ne b�y�k belalar getirdi�i yak�n tarihte a��k�a g�r�lm��t�r..

Bug�n, medeniyetler �at��mas� iddialar�nda bulunanlar yeni bir �at��man�n ka��n�lmazl��� fikrini insanl���n g�ndemine getirerek, Allah Teala esirgesin, b�y�k felaketlere zemin haz�rlamaktad�rlar. Medeniyetler �at��mas� kavram� da, di�er �at��ma senaryolar� gibi yine belli �evrelerce ortaya at�lan suni bir kavramd�r. Medeniyetler birbirleriyle �at��mazlar, aksine medeniyetler birbirlerinden etkilenerek daha ileri medeniyetlere ula��rlar. Nitekim, bug�nk� modern Bat� Medeniyetinin geli�mesinde �slam Medeniyetinin b�y�k katk�s� olmu�tur. Ayr�ca, farkl� medeniyetlerden insanlar da rahat�a sevgi, �efkat ve dostluk i�inde birarada ya�ayabilirler. Bunun en g�zel �rne�i de, miras��s� oldu�umuz Osmanl� �mparatorlu�u zaman�nda ya�anm��t�r.

Dolay�s�yla, kal�c� olarak yery�z�ne bar��, huzur ve refah�n gelmesi i�in materyalist-Darwinist d�nya g�r���n�n fikri olarak ��r�t�lmesi ve �slam ahlak�n�n getirdi�i �����n d�nyay� tekrar ayd�nlatmas� gerekmektedir.

Bu nedenle, g�n�m�zde materyalist d���ncenin dayanak buldu�u evrim teorisinin bilimsel olarak ��k��� bir�ok eserimde yer almaktad�r. �yle ki, sadece tek bir eserime ula�abilen insanlar�n bile bu konuyu �ok iyi anlamalar� i�in, her kitab�m�n arkas�nda evrim teorisinin ��k��� ile ilgili �zet bir b�l�m bulunmaktad�r. Bununla birlikte, sevgi, �efkat, adalet, fedakarl�k, ho�g�r� gibi faziletleri i�inde bar�nd�ran �slam ahlak�n�n ya�anmas�yla ilgili konulara eserlerimde geni��e yer veriyorum. �unu �zellikle belirtmeliyim ki, yery�z�nde materyalizmin ve Darwinizmin meydana getirdi�i sosyal tahribat, ancak �slam ahlak�n�n g�zelliklerinin ya�anmas� ile d�zelebilir.

G�n�m�zde geli�en teknolojinin, bilhassa internetin toplumlar�n k�lt�rlerini do�rudan etkiledi�i a��k�a g�r�lmektedir. �nemli olan bu etkinin hangi y�nde olaca��n� iyi tayin etmektir.� E�er, biz kendi k�lt�r�m�ze ve ahlaki de�erlerimize sahip ��kmazsak, onlar�n yerini bir tak�m sapk�n g�r��lere b�rakm�� oluruz. Bunun i�in, bilimi, teknolojiyi en iyi �ekilde de�erlendirerek milli ve manevi de�erlerimizi yeni yeti�en nesillere en g�zel �ekilde sunmal�y�z. B�yle yaparsak Rabbimiz'in izni ile insan akl�na ve f�trat�na tamamen ters olan sapk�n d���ncelerin toplumda yer bulmas� olanaks�zla��r. Bu bat�l d���nceler, sadece ibretlik birer belge olarak tarih sayfalar�nda as�l� kal�rlar. Bu son derece �ncelikli bir konudur . Ya�ad���m�z bilgi ve k�lt�r �a�� da bunu gerektirir.

Fahri Ba�kan� bulundu�um Bilim Ara�t�rma Vakf� (1990) ve Milli De�erleri Koruma Vakf� (1995) bu ama�lar do�rultusunda uzun y�llard�r hizmet etmektedirler. �lkemiz'in hemen hemen her k��esinde ve d�nyan�n bir�ok �lkesinde 2000'e yak�n konferans d�zenlenmi�tir. Bu konferanslarda evrim teorisinin bilimsel ��k��� anlat�l�rken, ayn� zaman da milli ve manevi de�erlerimize sahip ��kmam�z gerekti�i vurgulanmaktad�r.

-Evrim teorisinin bilimsel olarak ��r�t�lm�� bir teori olmas�na kar��n, bu kadar s�k g�ndeme getirilmesini nas�l kar��l�yorsunuz?

�unu bilmek gerekir ki, evrim teorisi bilimsellik ad�na ortaya at�lm�� bir teori de�ildir. Materyalist ve ateist d���nceyi desteklemek, yery�z�ndeki �at��may� s�zde me�ru k�lmak maksad�yla ileri s�r�lm��t�r. 150 y�l �nce, tamamen ilkel �artlarda ve felsefi kayg�larla ortaya at�lm��t�r. �rne�in Darwin zaman�ndaki bilim teknolojisi d�zeyinin gerili�inden, bir canl� h�cresi mikroskoptan bak�l�nca bir su damlas� gibi g�r�l�yordu. Dolay�s�yla basit bir yap�s� oldu�u zannediliyor ve tesad�fen ortaya ��kabilece�i iddia ediliyordu.

Oysa bilimin ve teknolojinin ilerledi�i g�n�m�zde, elektron mikroskobunun bulunu�undan sonra bir h�crenin, i�inde enerji santralleri, g�venlik sistemleri, belli bir amaca y�nelik hareket eden �al��anlar� olan bir �ehir kadar kompleks ve m�kemmel bir yap�s� oldu�u anla��ld�. Genetik bilimi ile insan�n ve canl�lar�n m�kemmelli�i ke�fedildi. Dolay�s�yla g�n�m�zde evrim teorisinin ge�ersizli�i bilimsel olarak ortaya ��km�� oldu.

Ancak, evrim teorisi, insanlar�n kafas�nda ��phe meydana getirmek, a��k�a delillerini izledi�imiz yarat�l�� ger�e�ini gizlemek maksad�yla �e�itli yollarla hala g�ndeme getirilmektedir. Kimi zaman seyretti�imiz bir filmin bir sahnesinde, kimi zaman okudu�umuz bir kitab�n bir sayfas�nda gizli ve a��k mesajlar verilmektedir. Bu mesajlar �o�u zaman evrim teorisinin teknik iddialar�n� i�ermez. Evrim teorisinin beraberinde getirdi�i materyalist d�nya g�r���n� insanlar�n zihinlerine yerle�tirmeyi hedefler.

�rne�in, evrimci d���nce insanlar� s�zde �at��an bir hayvan t�r� olarak alg�lar, bunun g�nl�k hayata da uygulanmas�n� kendince do�al ve me�ru sayar. G��l� olanlar�n hayatta kald���, zay�flar�n yok oldu�u bir d�nya makul bir hayatm�� gibi insanlar�n bilin�alt�na telkin edilir. �nsanlar�n hedeflerine ula�malar�nda, �iddet sanki do�al bir yolmu� gibi g�sterilir. Nereye bakarsan�z �iddet sahneleri g�r�rs�n�z, �iddeti uygulayanlar kahramanm�� gibi anlat�l�r. Bu g�r�nt�ler o kadar yayg�nd�r ki, ger�ek ile kurgu aras�ndaki fark anla��lamaz hale getirilir. Herkes birbirini aldat�r, yalan s�yler. Fedakarl�k, sadakat gibi �st�n ahlaki de�erler, bu d���ncenin yan�lg�lar�na g�re zay�fl�k belirtisi olarak anlat�l�r. Ki�isel h�rslar ve meydan okumalar ise g�� ve cesaret g�sterisi gibi yans�t�l�r. Sonu�ta, insanlar olabildi�ince a�a��l�k varl�klar olarak g�sterilmeye �al���l�r.. �nsan�n do�al karakterinin bu oldu�una ve b�yle ya�aman�n me�ru oldu�una toplum inand�r�lmak istenir. ��te, evrim teorisinin sapk�n iddialar�n�n g�nl�k hayata bu �ekilde uygulanmas�, toplumlarda Sosyal Darwinist mant���n yerle�mesine, dolay�s�yla da yery�z�nde b�y�k bir karga�an�n meydana gelmesine sebep olur.

Elbette ki, bu sapk�n d���ncenin yay�lmas�n� arzu eden, meydana gelen karga�adan faydalanan ve bunu kendi ��karlar� i�in gerekli g�ren karanl�k odaklar vard�r. Bu sebeple, bilimsel olarak ��r�t�lmesine ve akla ayk�r� olmas�na kar��n, evrimci d���nce farkl� yollarla s�rekli g�ndeme getirilir.

-Ahlaki ��k�nt� de bu sapk�n ideolojinin neticelerinden biri midir?

�nan�s�zl�k ya da inan� zafiyeti, do�al olarak ahlaki ��k�nt�y� ve dejenerasyonu meydana getirir. Bu da o toplumun temel dinamiklerinin bozulmaya u�ramas�na ve yok olmas�na neden olur. Bu sebeple, elbette ki, bir toplumu par�alamaya ya da yok etmeye �al��an karanl�k g��ler b�yle bir yola gidebilirler. Bunun i�in o topluma evrimin var oldu�u aldatmacas�n� defalarca, farkl� yollarla s�ylerler. Bunu a��k veya gizli olarak ittifak halinde yaparlar. �zellikle baz� televizyon kanallar� ve gazeteler telkin g�revi g�rmektedirler.

Bununla birlikte, bilin�li olarak olmasa da insanlar�n b�y�k b�l�m� bilmeden, d���nmeden bu y�k�c� telkinleri di�erlerine ula�t�r�r. B�ylelikle fark edilmeden� insanlar�n hayat�nda b�y�k y�k�mlara neden olacak ve toplumda ahlaki ��k�nt� meydana getirecek davran��lar yayg�nla�t�r�l�r.

Bu tuza�a d��memek i�in, geni� bir k�lt�rel faaliyet y�r�t�lerek insanlar�n inan�lar� g��lendirilmelidir. Bilimsel bulgular�n yarat�l�� ger�e�ini g�sterdi�i son teknolojik imkanlar kullan�larak insanlara ula�t�r�lmal�d�r. Allah (cc)'�n yarat�l�� sanat�n� g�ren insanlar elbette ki, kendilerini Cenab-� Hakk'a kar�� sorumlu hissedecekler ve O'nun kendileri i�in se�ip be�endi�i g�zel ahlak� ya�ayacaklard�r.

B�yle insanlar�n olu�turdu�u toplumlar da Allah (cc)'�n izniyle birlik ve beraberlik i�inde, g��l�, modern, ho�g�r�l� olacakt�r. Ger�ek anlamda, bilimin ve sanat�n geli�mesi, insana verilen de�erin artmas�, e�itim ve sa�l�k hizmetlerinin son derece yayg�nla�t�r�lmas�, kalitenin ve ya�am standartlar�n�n artmas� yine b�yle toplumlarda m�mk�n olabilecektir.

-Sizce, bug�n d�nyada ya�anan ahlaki bozukluklar, sava�lar, fakirlik, sosyal adaletsizlikler insanlar�n d���ncelerinde nas�l bir de�i�ime sebep oldu?

B�yle olumsuzluklar�n ya�anmas� gayet tabi ki arzu edilmez. Ancak, her �ey de bir hay�r vard�r. Bundan sonraki nesillerin g�zel bir hayat ya�amas� ve b�yle s�k�nt�lara d��memesi i�in elbette ki, bu ya�ananlar �ok �nemli ibretler olmu�tur. Bu olaylar, �slam ahlak�n�n ya�anarak, insanlar�n sevgi, dostluk ve dayan��ma i�inde olmas� gerekti�ini g�stermi�tir.

Nitekim, �zellikle son y�llarda d�nyada �slam ahlak� olduk�a yayg�nla�m��t�r. B�ylelikle, insanlar daha merhametli, fedakar, anlay��l� ve yard�msever olmaktad�rlar. Bu anlay���n ve dayan��man�n �ap� geni�ledik�e yery�z�ndeki problemlerin hepsi bir g�nde ��z�lecek boyuta gelecektir. Bu g�nler de yak�nd�r, Allah (cc)'�n izniyle.

Daha �nce de belirtti�im gibi, ya�ad���m�z d�nemin d�nya tarihinde �zel bir yeri olmas� sebebiyle, b�t�n d�nyay� etkileyecek nitelikte olaylar meydana gelmektedir. Sadece insanlar�n kendi aralar�ndaki meseleleri de�il, kazalar ve do�al afetler de insanlarda dayan��ma ve fedakarl�k hislerini geli�tirmektedir. �rne�in, Pakistan'da ya�anan son deprem T�rk Milleti'nin ne kadar asil, fedakar, yard�msever bir millet oldu�unu g�stermi�tir. Ayn� �ekilde di�er milletler de bu gibi zor durumlarda dayan��ma g�stermektedirler. Hat�rlanaca�� gibi Endonezya'da ya�anan tsunami afetinin ard�ndan t�m �lkeler b�lgeye yard�m g�ndermek i�in seferber olmu�tur.

Bug�n, s�per g�� olarak alg�lansa da her �lkenin yard�ma muhta� duruma d��ebilece�ini g�rd�k. Bu y�zden, �slam ahlak�n�n �z�nde var olan dayan��ma ve fedakarl�k duygusuna t�m d�nyan�n ihtiyac� vard�r. Bu �st�n �zelliklerin yayg�nla�t�r�lmas�na �nc�l�k eden M�sl�man T�rk Milleti'nin gayreti bizler i�in bir �eref vesilesidir.

-D�nyay� ve T�rkiye'yi ileride nas�l g�nler bekliyor?

Peygamber Efendimizin (sav) hadislerinde vurgulad��� �zere ya�ad���m�z bu zorlu y�llardan sonra d�nyay� g�zel g�nler beklemektedir. Ya�anan her t�rl� olumsuzlu�a kar��n, daha �nce bahsetti�im gibi g�zel geli�melerin de meydana gelmesi, bizlere �zlenen bu g�nlerin yak�n oldu�unu g�stermektedir.

Bu d�nemde, T�rkiye'ye �ok b�y�k sorumluluklar d��ece�ine inan�yorum. T�rk Milleti temiz mayas� ve �st�n ahlak�yla b�yle zorlu bir zamanda, bulundu�u b�lgeye �nc�l�k edecek bir �lkedir. Sahip oldu�u k�lt�rel ve tarihi birikimi, co�rafi konumu, gen� n�fusu, devlet tecr�besi ve -Bedi�zzaman Said Nursi'nin eserlerinde belirtti�i gibi- kahraman ordusuyla yery�z�ne yeniden ger�ek bar���n ve istikrar�n tesis edilmesinde �nder olacak niteliklere sahiptir.� Sadece, kendi bulundu�u b�lgenin huzur ve refah bulmas�na vesile olmakla kalmayacak, t�m d�nya �lkelerinin ya�ad��� ter�r dahil s�k�nt�lara da ��z�m getirecektir.

Bu tahlili sadece biz de�il, b�t�n d�nya yapmaktad�r. Herkesin ittifak ederek, mevcut sorunlar�n ��z�m�nde �nc�l�k etmesini bekledi�i �lke T�rkiye'dir. Ba�ka alternatifler olsayd�, onlar da s�ylenirdi. Ancak, b�yle bir �ey �imdiye kadar s�ylenmedi.

�ncelikle, T�rk-�slam d�nyas�n�n dayan��ma i�inde olmas�n�n sa�lanmas� ve Bat� ile olan ili�kilerin en g�zel bir tarzda kurulmas� i�in �lkemiz'in �nc�l��� �art g�z�kmektedir. Nitekim, hem T�rk-�slam d�nyas�, hem de Bat� d�nyas� T�rkiye'nin yaln�zca co�rafi de�il, k�lt�rel ve ekonomik bir k�pr� g�revi g�rmesini de i�ten arzu etmektedir.

�nan�yorum ki, bu �ekilde T�rkiye, Medeniyetler �ttifak� Projesinde de �nemli g�revler �stlenecek ve Osmanl�'n�n bir devam� olarak, yery�z�ndeki farkl� dinlerin, milletlerin bir arada bar�� ve huzur i�inde ya�amas�na vesile olacakt�r.

Sonraki Sayfa

e-mail: [email protected]